Sentence examples of "Bebeğin" in Turkish

<>
Küçük ölü bebeğin yerçekimi bütün parçaları yine geri çekecek. Гравитация маленького мёртвого ребёнка снова соберёт все части вместе.
Sana şunu söyleyebilirim ki bebeğin hayatının geri kalanını boyunca kapıdan içeri girmeni bekleyerek geçirecek. Твой ребёнок всю жизнь будет смотреть на дверь и ждать, что ты войдёшь.
Her şey yolunda. Ailen ve bebeğin güvende. Твоей семье и ребёнку ничего не угрожает.
Bu bebeğin düdüğü çaldığında belki ben de çalarım. Когда этот малыш начинает свистеть, я тоже.
Ben, bir erkeğin en iyi dostuyum. Aptal bir bebeğin en iyi dostu değilim, değil mi? Эй, я лучший друг человека, а не какой-то там лучший друг глупого малыша, так?
Rosie, sanırım bebeğin altının değişmesi gerekiyor. Рози, думаю малышу следует сменить подгузник.
Ben yavaşça onun hayatını alırken O bir bebeğin annesi için ağladığı gibi senin için ağlıyordu. Она плакала словно младенец, зовя свою мать, когда жизнь медленно покидала ее тело.
Orada sesimi yükselttiğim için özür dilerim. Özellikle de bebeğin yanında. Простите, что повысил голос, особенно рядом с ребёнком.
Bebeğin gelmesine birkaç hafta kaldı ve Cindy, benden video günlüğü gibi bir şey çekmemi istedi. Ребёнок родится через пару недель, и Синди хочет, чтобы я вёл что-то типа видео-журнала.
Bebeğin ismi Kool Moe Dee Simpson olacak. Имя ребенка будет Крутой Мо Ди Симпсон.
Polisler bugün öğleden sonra bebeğin nerede olduğunu soruyor. Полиция хочет знать, где ребёнок был днём.
Evet bebeğin daha fazla zamana ihtiyacı var. Да, ребёнку будет нужно больше времени.
Bebeğin babasının, şu bizim Norman Bates'in olduğunu mu söylüyorsun? Ты хочешь сказать, что Норман Бейтс-младший - папочка ребёнка?
Ona bebek bakıcılığı gibi bir şey mi diye sordum, ve o bebeğin kendisine ait olduğunu söyledi. Я спросила, может она няня или что-то вроде того. Она ответила, что это ее ребенок.
Belki bu yardımınla, bebeğin sen de kalabilir. Может, с его помощью ты сохранишь ребёнка.
Senin ve bebeğin aldığın tüm oksijene ihtiyacı var. Bu yüzden sakin olmaya çalış. Вы и ребенок должны получить как можно больше кислорода, поэтому постарайтесь успокоиться.
Neden her seferinde ağlayan bir bebeğin yanında oturuyorum? Почему мне всегда достаётся место возле плачущего ребенка?
Oh, hey, Sylvie ve onun bebeği, annesine gitmişler ve bebeğin ismini "Beau" koymuşlar. О, слушайте, Сильви и ее ребенок добрались до ее мамы и они собираются назвать его Бо.
Ama bir yapı oluşturup, bir bebeğin kalbi için biyolojik kanal oluşturabilirim. Я бы могла создать биологический каркас и создать трубку для сердца ребенка.
Anlaşılan, Parker içime ayçiçeği tohumu koymak istedi ve bebeğin nasıl büyüdüğünü görmeyi. Паркер хотел засунуть в меня семечко подсолнуха, увидеть, как растет ребенок.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.