Sentence examples of "Daha yaşlıyım" in Turkish

<>
Senden daha yaşlıyım, Castiel. Я старше тебя, Кастиэль.
Aslında ben İsa'dan daha yaşlıyım. Я даже старше вашего Иисуса.
'den beri Cibuti'de askeri birlik bulunduran Amerika ,'te ülkedeki askeri yerleşim kontratını yıllığı milyon dolara on yıl için daha yeniledi. США поддерживает свое военное присутствие с года, а в году они продлили аренду на содержание военного контингента еще на лет, платя миллионов долларов каждый год.
İşte o kadar yaşlıyım. Вот насколько я стар.
Nezaketiniz efendim, canımı ayrımcılığınızdan daha çok acıtıyor. Ваша вежливость, сэр, убивает меня больше, чем ваша дискриминация.
Yaşlıyım ve dişimi takmayı bile unutuyorum ya. Я стара и забываю даже зубы надеть.
Daha fazla fotoğraf için Tatsuya Tanaka'nın Instagram sayfasını inceleyin. Зайдите в Instagram Танаки, чтобы найти еще больше фотографий.
Tamam belki biraz küfürlü konuşuyorum ama Tanrı beni böyle yaratmış ve bunu değiştimek için çok yaşlıyım. Да, ругаюсь, но таким меня создал Бог. - Слишком стар, чтоб меняться.
Bu arada Hakobyan daha çok onlu yaşlarının sonlarında veya yirmili yaşlarının başında genç erkeklerin 'Ermeniliklerini' milli çıkarlara tehdit olarak gördükleri gruplara karşı nefreti yaygınlaştırarak gösterdiklerini vurguluyor. Она с сожалением подчеркнула, что в стране все больше подавляется свобода самовыражения, а Акобян сказал, что группировки состоят преимущественно из молодых людей в возрасте - лет, которые подчеркивают свою принадлежность к армянской нации, распространяя ненависть на группы населения, представляющие, по их мнению, угрозу национальным интересам.
Kedi sahibi olmak için yaşlıyım. Я слишком стар для кошек.
İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır. Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ.
Parti vermek için çok yaşlıyım. Я слишком стара для вечеринок.
Afgan aileleri çocuklarından hep en iyiyi beklerler ve mesele, çocuklarına bir yerlerde bir başkasının daha iyi şeyler yaptığını söylemeye gelince hiç bir şansı kaçırmazlar. Афганские родители очень требовательны по отношению к своим детям и никогда не упускают случая, чтобы напомнить им: всегда есть кто - то, кто преуспел больше.
Bu boktan şeyler için çok yaşlıyım. Я слишком стара для этого дерьма.
0 insanın mülteci gibi yaşadığını, yaşam mücadelesi verdiğini ve günde sentten daha az parayla yaşamaya çalıştığını duyduğumuzda, harekete geçmemiz gerekti. Когда мы узнали, что больше человек живут как беженцы в своей собственной стране, вынужденные бороться за элементарное существование и жить меньше, чем на центов в день, мы поняли, что должны действовать.
Ben çocuk doğurmak için çok yaşlıyım. Я слишком старая, чтобы рожать.
Belki şöyle bir cümleyi: "Sana âşık olmaktan başka yapacağım daha iyi bir şey olmadığını düşünüyorsun." Например, что - то вроде: "Думаешь, мне больше нечем заняться, кроме как быть в тебя влюбленной?".
Bakın, ben yaşlıyım. Слушай, я старый.
Anne bu her şeyi daha da kötüleştirdi. Мама, от этого стало ещё хуже.
Ben kendimi bildim bileli yaşlıyım Ben. Я всегда была старая, Бен.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.