Sentence examples of "Fark etmemiş olabilirsin" in Turkish

<>
Ne? Fark etmemiş olabilirsin ama Amanda Waller'ın espri anlayışı pek iyi değil. Может, ты не заметил, но у Аманды Уоллер нет чувства юмора.
Bu arada kimse şüpheli bir durum fark etmemiş. Нет. Никто ни разу не видел ничего подозрительного.
Fark etmemiş olabilirsiniz ama bana güvenin, öyleler. Если вы не видите сами, поверьте мне.
Katherine, Elena'nın içinde bir Gezgin. Ama durum daha kötü çünkü görünüşe göre hiçbirimiz bunu fark etmemiş. Кэтрин переселенец в теле Елены, и хуже всего то, что никто из нас не заметил.
Çizgi filmin sonunda, Donald Duck bunun bir rüya olduğunu ve aslında Birleşik Krallık'ta yaşadığını fark etmek için uyanıyor. В конце ленты Дональд Дак просыпается и понимает, что все это было лишь страшным сном, и он все еще живет в Америке.
Aslına bakarsan, canım, haklı olabilirsin. Возможно вы и правы, моя дорогая.
Annemize kere falan çıkma teklif etmiş ama o hiç kabul etmemiş. Он приглашал маму на свидание раз, но она всегда отказывала.
Kimse fark etmeyecekti, zaten sayısız yalnız eylemci geçen ay içinde Moskova'da "sessiz sedasız" gözaltına alındı. Этого никто и не заметил бы, сколько таких пикетчиков только за последний месяц повязали в центре города "без шума и пыли".
Ne kadar hasar almış olabilirsin ki? Насколько сильной может быть твоя травма?
Çok da acele etmemiş ama. Кажется, он не спешит.
Suriye pasaportum olmasaydı, bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim. Если бы не мой сирийский паспорт, я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него.
Bilincini yitirmiştin, beyin sarsıntısı geçiriyor olabilirsin. Ты потеряла сознание. Может это сотрясение мозга.
"Bize soruşturma yapan tüm kişilerden daha fazla teröre maruz kalmış olan insanlar olmamıza rağmen, masumiyetimizi savunmaya ve terörü kınamaya nasıl da aşırı bir nezaketle yol gösterildiğini fark etmezdim.." "Я бы не заметила, как нас, подозреваемых, ведут с крайней вежливостью защищать свою невиновность и отрицать терроризм; нас, людей, которые были мишенью терроризма чаще, чем те, кто проверяет нас на него".
Tabi olabilirsin, şekerim. Конечно можешь, сладкий.
Ama şu an, artık makul bir seçeneğin kalmadığını fark ettim. Но сейчас я понял, что у меня больше нет вариантов.
Sen bir yönetici olabilirsin! Ты можешь стать менеджером!
Ama kralla alelade adam arasındaki fark da budur. Но в этом разница между человеком и королём.
Bir katile kitap okuyor olabilirsin. Ты можешь сейчас читать убийце.
Aralarındaki tek fark, gelecek felaketin doğasıydı. Единственная разница была в деталях предстоящей катастрофы.
Dışarıdan bir gözle bakacak olursak, biraz kıskanç ve deli gibi görünüyor olabilirsin. Так, со стороны может показаться, что ты немного ревнуешь и спятила.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.