Sentence examples of "Geç" in Turkish

<>
"Bugün için asla geç değil" adlı bir şarkı yapıyoruz. Мы записываем песню под названием "И сегодня еще не поздно"
Aşağı katın pencerisini aç, gece geç saatte gelip yerde uyuyacağım. Не закрывай окно внизу, позже приду, посплю на полу.
Gerçi o zavallı kız için çok geç. Хотя, слишком поздно для бедной девушки.
Yok kalamayız, cidden gitmemiz lazım, saat çok geç oldu. Нет, нам на самом деле пора, уже очень поздно.
Ama bunu değiştirmek için geç değil. Но ещё не поздно это изменить.
Pek çok insan geç kalmama katkıda bulundu. Много, много людей помогли мне опаздывать.
Geç kaldığım için üzgünüm, millet. Ama inanın geç kaldığıma değdi. Простите, я опоздал, но поверьте, это того стоит.
Her gün yarım saat civarı geç geliyormuş çünkü bir yürüyüş grubunun üyesiymiş. Каждый день опаздывает на полчаса, потому что занимается какой-то спортивной ходьбой.
Biz de kraliçe kendi taç giyme törenine geç kalacak sandık. Мы думали, что королева может опоздать на собственную коронацию.
Olabildiğince çabuk getir, en geç yarın sabaha kadar. Как можно скорее, самое позднее - завтра утром.
Oylamadan önceki gece geç saatlere kadar çalıştım. В ночь перед голосованием я задержалась допоздна.
Moladan yine geç dönersem Darryl beni öldürecek. Дэррил меня убьёт, если опять задержусь.
Biraz geç kalsam eminim Serena bir şey demez, değil mi? Уверен, Сирена не очень рассердится, если я немного опоздаю.
Bahar geç gelmişti ve yağmur bulutları kümelenmişti. Весна была поздней и собирались дождевые облака.
Amiral, biraz geç bir akşam yemeğinde bana katılmak ister misiniz? Адмирал, Вы не присоединитесь ко мне за немного поздним обедом?
Çöp çıkarmak için biraz geç değil mi? Немного поздновато для мусора, не находите?
Milyarder playboylar için bile saat: 00 geç bir saattir. Но три часа дня - это слишком даже для плэйбоя-миллиардера.
Bu da gözü çıkarmak için çok geç kaldığımız anlamına gelir. И это значит, что глаз удалять уже слишком поздно.
Siz sahile dönün. Ben size er ya da geç yetişirim. Идите к пляжу, рано или поздно я вас догоню.
Şimdi yemeğimizin tadını çıkarıp, içeri girebildiğimizi varsayarsak oraya geç varıp, berbat bir yerden seyretme riskini almalıyız. Нам лучше растянуть обед, и придти позже, с риском получить ужасные места если вообще их получить.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.