Sentence examples of "Konuşmak" in Turkish

<>
Piper niye benimle konuşmak istiyor ki hem? Зачем Пайпер вообще хочет поговорить со мной?
Curzon, seninle konuşmak istediğim bir şey var. Курзон, я хотела кое-что с тобой обсудить.
Jaime'nin konuşmak istememesine saygı gösteriyorum demek istedim yani. В смысле, я уважаю нежелание Хайме говорить.
Bütün gündür seninle posta hakkında konuşmak için yanıp tutuştum, tamam mı? Я весь день умирал, как хотел поговорить с тобой о почте.
Biraz saygınlı ol. Bay Stern ikinizle konuşmak istiyor. Мистер Стерн хотел бы поговорить с вами обоими.
Boyle, küçük bir oğlan seninle konuşmak istiyor. Бойл, какой-то мелкий хочет с тобой поболтать.
Sizi doğru düzgün tanımıyorum, ve işle ilgili olmadığı sürece sizinle konuşmak zorunda değilim. Я едва вас знаю и не обязана разговаривать, если это не о работе.
Gerçekten şu anda Nick hakkında mı konuşmak istiyorsun? Ты действительно хочешь сейчас завести разговор о Нике?
Bence bu gecelik bu kadar iş konuşmak yeter. Думаю, хватит говорить о делах на сегодня.
Jake bak. Bence bizimkilerle karşılıklı oturup yüz yüze konuşmak en iyisi çünkü... Джейк, думаю, нам надо встретиться с моими людьми, поскольку...
Bu iki ayrı soru oldu. Bence oturup ikisini ayrı ayrı konuşmak gerek. Это два разных вопроса, так что давай присядем и обсудим их.
Bu bölgenin, yaşananları kimsenin konuşmak istemediği bir geçmişi var. Эта местность славится событиями, которые никто не любит обсуждать.
Son saat içerisinde Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar aralarındaki farkları konuşmak için İsrail'de buluştular. Последние часов евреи, мусульмане и христиане провели мирно обсуждая свои разногласия в Израиле.
Bilgin olsun diye söylüyorum harikaydı. Ama buraya iş konuşmak için geldim. - Hangi iş? К твоему сведению, это был волшебный вечер, но я пришёл поговорить о деле.
Oyuncakçılar, Ozymandias serisinin yeni kötü karakterleri hakkında konuşmak istiyor. Разработчики игрушек хотят поговорить с вами насчёт новых врагов Озимандиаса.
Açık konuşmak gerekirse, Molesley, nikahtan sonra daha basit yaşamak istiyorum. Если честно, Мозли, я хотел бы жить попроще после свадьбы.
Tatlım, benim ruhsal danışmanımla konuşmak ister misin? Милая, хочешь поговорить с моим духовным наставником?
Alicia seninle, birleşme hakkında konuşmak istiyor. Алисия хочет обсудить с тобой моё слияние.
Bayan Taylor, onun adına konuşmak için tüm yetkiye sahip. У мисс Тейлор есть все полномочия говорить от его лица.
Seninle Donna ve Katolik Okulu hakkında konuşmak istiyorum. Я хотел поговорить насчет Донны и католической школы.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.