Sentence examples of "Mümkün" in Turkish with translation "возможно"

<>
Bu ince noktalardan biri açıldığında dünyalar arasında yolculuk etmek mümkün oluyor. Путешествие между мирами возможно, когда открыто одно из таких мест.
Ray, bu ordu eğitimiyle o olması kesinlikle mümkün. Рэй, с его военной подготовкой это вполне возможно.
O buz bir el hücum kadar mümkün olduğu kadar. Она засовывала руку в лед насколько это было возможно.
Ona başka neyin mümkün olduğunu söyle, Abe. Скажи им, что еще возможно, Эйб.
Birinin gizlice Kyle'a bu ilacı vermiş olması mümkün mü? Возможно ли, что кто-то подсунул Кайлу этот наркотик?
Ama birinin altısını istemesi de mümkün değil mi aynı zamanda? Но возможно ли, что кто-то хотел именно эти шесть?
Şu anki amacımız mümkün olduğunca savunması kolay suya ve ekilebilir araziye güvenli bir yol oluşturmak. Наша задача - обеспечить доступ к воде и любым пахотным землям, которые возможно защитить.
Bir gün çocuğu olabileceği gelmemiş hiç kralın aklına. Ancak her şeyin mümkün olduğu büyülü bir diyarda yaşarmış. Король не ожидал появления ребёнка, но он жил на заколдованной земле, где всё было возможно.
Aslında ondan çoktan boşanmış olmak istiyorum, mümkün mü bu? Короче, я хочу быть уже разведенным, это возможно?
Siz de uzlaşmanın hala mümkün olduğunu umarak son çare olarak bu kuruma geldiniz. Вы решили обратиться к нам в последней надежде что воссоединение все еще возможно.
Seve seve beni azarlamana izin verirdim, ama bu mümkün olmayacak. Я с удовольствием позволила бы Вам наказать меня но это возможно.
Bu mümkün, ama onun kaza öncesi psikolojik durumunu değerlendirmem gerekecek. Возможно, но мне нужно оценить его психологическое состояние до крушения.
Kurbanın gönüllü olarak çikolata içinde uzanıyorken epilepsi nöbeti geçirmiş olması da mümkün. Возможно, что у жертвы был тяжелый припадок добровольно лежащей в шоколаде.
İki suç kralı ile ilişkin varken Gunter Voler'in kız arkadaşı olman, nasıl mümkün olur? Как возможно, что ты была подружкой Гюнтера Воглера пока крутила с двумя главарями банд?
Kabul etmelisin ki çocuğun gerçekten hasta olup ele geçirilmiş olmaması da kesinlikle mümkün. Вы должны признать, что вполне возможно парень болен, а не одержим.
Ama bir gün, bence Mars'taki koşulları zorlayarak değiştirmek mümkün olacaktır. Но однажды я думаю, возможно будет изменить условия на Марсе.
Aidan mümkün olduğunca en romantik ve en üzücü müzikleri istedi. Эйдан хотел настолько романтичную и грустную музыку, насколько возможно.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.