Sentence examples of "Pembe dizi" in Turkish

<>
Betty'nin burada olma nedeni pembe dizi olamaz. Бетти не могла приехать сюда из-за сериала.
Bu bir pembe dizi değil House. Это не мыльная опера, Хауз.
Bu tamamen pembe dizi! Всё это мыльная опера!
Hemen önünüzde oynanan bir pembe dizi gibiydi. Я будто жила внутри ожившей мыльной оперы.
Pembe dizi çatı partisi mi? Вечеринка мыльной оперы на крыше?
Makedonyalı genç video sanatçıları bir dizi kısa videolar ile konuşma özgürlüğü konusunu ele aldılar, açık yarışma ile üretilen görüntüler Skopje Fransız Film Festivali'nde yayınlandı. Молодые художники видеографики из Македонии решили проблему свободы слова при помощи серии коротких видеороликов, созданных в рамках открытого конкурса и снятых во время Фестиваля французского кино в Скопье.
Stephanie Roberts ve onun o küçük pembe tişörtü. Стефани Робертс и её коротенькая, розовая юбочка.
M'nin ilk yıldönümünü ve M - M olaylarını anmak ve herkesi sokağa davet etmek için Acampadasol bloğu da protestoların nedenlerini açığa çıkaran bir dizi çok güzel poster yayınladı. Для этого блог Acampadasol опубликовал серию удивительных постеров, глядя на которые причины протестов сразу становятся понятными.
Pembe kağıt üzerine kırmızı mürekkep. Красные чернила, розовая бумага.
Hastanede bir dizi şüpheli yaralanma olayları daha buldum. Я нашел еще несколько подозрительных ранений в больнице.
Sarı ve pembe hakkında ne düşünüyorsunuz? Что думаете о желтых и розовых?
Atmosfere yeniden giriş aşaması boyunca bir dizi durum testi yapıldı. На всем протяжении вхождения в атмосферу был ряд проверок статуса.
İsmin kulağa çok hoş geliyor. Bay Pembe olmak senin için sorun değilse değiştirmek ister misin? Если тебе это не составит труда, то давай поменяемся, ты будешь Мистер Розовый.
Ve Suriye'nin kuzeyi ve Irak, bir dizi kent devletlerine bölündüler. А север Сирии и Ирак раскололся на ряд городов - государств.
Pembe iyi olmaz mı, ne dersin? Пожалуй что-нибудь розовое, вы не против?
Bir kaç hafta önce dizi bükülmüştü. Я потянула колено несколько недель назад.
Şey, pembe bir laptop bulmuşlar mı? Üzerinde Chicago gökdeleni olan. А они не находили розовый ноутбук, с силуэтом Чикаго на панели?
Chambers and Gold adlı bir dizi geliştiriyorlar. Они готовят шоу "Палаты и золото"
pembe deniz kabukları bulmak istedim, annemin sevdiklerinden. Я хотел найти розовые раковины, её любимые.
Kısa süre içinde ikisinin bir dizi kontrollü simülasyonda birbirleriyle etkileşime girmelerine izin vereceğim. Вскоре, я предоставлю обеим сущностям заняться друг другом в серии контролируемых симуляций.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.