Sentence examples of "açığa çıkarmak" in Turkish

<>
İnsanları çıldırtıyorlardı. Ve şimdi durumun daha kötüye giderken onları açığa çıkarmak istiyorsun. И сейчас ты хочешь раскрыть все это, когда тебе стало хуже.
Her çeşit kişisel "trajedi" yi açığa çıkarmak. Теперь просто необходимо выпячивать все личные "трагедии".
Haley'le olan bağlantınızı kabul etmek durumunuzu açığa çıkarmak demekti. Признание вашего родства с Хэйли раскрыло бы ваше заболевание.
Allison'ı açığa çıkarmak için o hikakeyi biz uydurduk. Мы сочинили эту историю, чтобы выманить Эллисон.
Majestelerinin, Sa Yin kılıcındaki mesajını açığa çıkarmak için tam yirmi yıl bekledik. Мы ждали двадцать лет, чтобы раскрыть секрет надписи на мече Са Юн.
Bak, onu açığa çıkarmak istiyorsun, ama bunun içerideki insanlara yardımı olmayacak. Слушай, ты хочешь ее обличить, но это не поможет людям внутри.
Bu yetenekleri açığa çıkarmak istediler. Они хотели выбирать свои способности:
Anlaşılan arayan kişiyi kasten açığa çıkarmak istemedi. Очевидно, она специально не раскрывала звонящего.
Toshiko'yu çıkarmak için yardımın gerek. - Ya Owen? Нам нужно, что бы ты помог освободить Тошико.
Bak Ajan Keen, kocanın açığa çıkma konusunda... Слушайте, агент Кин, разоблачение вашего мужа...
Hepsini çıkarmak ister misin? Хочешь снять всё это?
İlk bakışta normal bir yıldırım gibi gözüküyor, fakat teknoloji başka bir şeyi açığa çıkarıyor. На первый взгляд она выглядит как обычный удар молнии, но техника обнаруживает что-то ещё.
Bu da gözü çıkarmak için çok geç kaldığımız anlamına gelir. И это значит, что глаз удалять уже слишком поздно.
Halihazırdaki tüm gizli görevler açığa çıktı ve biz şu anda konuşurken tüm ajanlar sahadan çekiliyor. Все текущие операции под прикрытием были скомпрометированы, и сейчас мы вытаскиваем всех наших агентов.
Er ya da geç ağzındaki baklayı çıkarmak zorunda kalacaksın, Finch. Финч, рано или поздно тебе придётся выпустить кота из мешка.
Bir başkasını açığa çıkarmaya yaklaştığını mı düşünüyorsun? Думаешь, он раскопал чьи-то еще тайны?
Kurşunu elinle çıkarmak zorunda kalacaksın. Тебе придется доставать пулю вручную.
Donna'nın kaybedecek bir şeyi yokken, sırrının açığa çıkması an meselesiydi artık. В случае с Донной ее секрет мог открыться миру в любую минуту.
Değiş tokuşu yapmadan önce senin pestilini çıkarmak hoşuma gitmiyor. Не хочу замучить тебя прежде, чем произойдет обмен.
Bu şeyler açığa çıktığında, birileri canından olacak. Если это выйдет наружу, то умрут люди.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.