Sentence examples of "ateş edip" in Turkish

<>
Ya da bizzat ateş edip etmediği. Collier gibi o da bilgisayar uzmanıydı. O da kimliğini değiştirdi. Как Колльер, она была компьютерным специалистом, и как он, она изменила свою личность.
Kazara ateş edip kişiyi öldürdüler. Они случайно застрелили двух человек.
Roger annesinin silahını getirmiş ve Kuma'ya ateş edip öldürmüşler. Роджер притащил пистолет, принадлежащий его матери. Куму застрелили.
Dışarıda önce ateş edip sonra soru sormayı tercih eden bir sürü adam var. Там много таких, кто сначала выстрелит, а потом будет задавать вопросы.
Calvin'in canına okuyup uzak mesafeden ona ateş edip öldürdün. Ты избил Келвина, а потом еще и застрелил.
Gidip birisinin boynuna bayıltıcı tabancan ile ateş edip sonra da kimliğini çalacaksın, değil mi? Ты уже стрелял из пистолета с транквилизатором кому-то в шею, чтобы украсть их личность.
Her tarafa ateş edip birilerini öldüren onlardı! Это они пришли сюда стрелять и убивать.
Önce ateş edip, sonra düşünmek için eğitildim. Меня учили сначала стрелять, а потом думать.
İpi tutuşturacağım ateş çekicin ucuna kadar geldiğinde, ip kopacak. Я подожгу шнур и когда пламя дойдет вот сюда,..
Çocuklar atalarının ayak izlerini takip edip zengin kültürlerini koruyacaklar mı - gelecek karar verecek. Пойдут ли молодые по следам своих предков и сохранят ли богатую культуру, решит будущее.
Çapraz ateş konumları şurası şurası ve şurası olacak. Зоны перекрестного огня будут здесь здесь и здесь.
Liber8, akıllılık edip GPS cihazından kurtulmuştu. Освобождение сработали умно, смогли отсоединить его.
Lazer silahları ateş açmayacak da ne demek? Что значит, лазерные пушки не стреляют?
Sh-, Shelby buradan firar edip kurtulabileceğimizi söylüyor. Шелби говорит, что мы можем попробовать сбежать.
Ateş etmeyi, gizlemeyi, Hedefini tutmak için. Он научился стрелять, прятаться, выслеживать цель.
Dinle, beni kontrol edip durmana gerek yok. Слушай, не надо меня проверять все время.
Zıplama ve ateş tuşlarına aynı anda basamıyorum bile! Nerede bu? Я не могу жать на "огонь" и прыгать одновременно.
İnsanlar telefonlarının saatini kontrol edip duruyor.. Постоянно проверяют время на своих телефонах.
Bilirsin, nişancılar öldürmek için ateş eder. Знаешь, снайперы стреляют, чтобы убивать.
Eskiden bacaklarımı dizime kadar traş edip, ucuz Charlie parfümünden azıcık sıktım mı hazır oldurdum. В прошлом, я просто брила колени, немного духов, и я готова идти.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.