Sentence examples of "ateş ettiler" in Turkish

<>
'lükle ateş ettiler. Разрывная, -ый калибр.
bana ateş ettiler kanamasını kontrol etmeye çalıştığım her seferinde iki tane daha kanaması olmuştu. Пули предназначались мне. - Я останавливаю одно кровотечение, а открываются два новых.
Hayır. Evliliği kabul ettiler mi ki? Они хотя бы согласились на брак?
İpi tutuşturacağım ateş çekicin ucuna kadar geldiğinde, ip kopacak. Я подожгу шнур и когда пламя дойдет вот сюда,..
Kasabamızı yok ettiler, ama anılarımızı da alamazlar, değil mi? Они уничтожили наш город, но они не сотрут наши воспоминания?
Çapraz ateş konumları şurası şurası ve şurası olacak. Зоны перекрестного огня будут здесь здесь и здесь.
Dünyamızı yok ettiler ve sizinkini de yok edecekler. Они разрушили наш мир, разрушат и ваш.
Lazer silahları ateş açmayacak da ne demek? Что значит, лазерные пушки не стреляют?
Mario hematoloji bölümüne girdikten sonra, Alice'in kanından kalanı yok ettiler. После проникновения Марио в лабораторию, они уничтожили оставшуюся кровь Элис.
Ateş etmeyi, gizlemeyi, Hedefini tutmak için. Он научился стрелять, прятаться, выслеживать цель.
Zıplama ve ateş tuşlarına aynı anda basamıyorum bile! Nerede bu? Я не могу жать на "огонь" и прыгать одновременно.
Bilirsin, nişancılar öldürmek için ateş eder. Знаешь, снайперы стреляют, чтобы убивать.
Mecbur kalırsanız, ateş edebilirsiniz. При необходимости стрелять на поражение.
Askerlerin ateş etmelerini kast ediyorlardı, efendim. Для солдат это означало стрелять, сэр.
Dinle, kayıtlara geçsin diye söylüyorum, Kensi, bana otelde ateş etmemi söyledi. Послушайте, к вашему сведению, Кензи сказала мне выстрелить, там в отеле.
Yapman gereken bir ateş yakmak. Тебе как-то нужно зажечь огонь.
Müzik kutusundaki ve duvardaki buğulanmaya bakılırsa birden fazla el ateş açılmış, hepsi de isabet etmiş. Следы на мониторе проигрывателя, и на стенах говорят о множественных сквозных ранениях выстрел за выстрелом.
Üç dediğimde ateş etmeye hazır olun. Приготовьтесь открыть огонь на счет три.
Sivillerle dolu bir otobüse ateş açmışlar. Daha sonra bu konu hakkında kamuoyuna konuşmuş. Sonra da savaşmayı reddetmiş. Они открыли огонь на автобус полный гражданских, затем он публично заявил об этом и отказался сражаться.
Biri içeri girip ateş açarsa ne olacak? А если кто-то вломится и начнёт стрелять?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.