Sentence examples of "birbirinden nefret" in Turkish

<>
Eşinizle anneniz birbirinden nefret etmeye ne zaman başladı? Когда вспыхнула вражда между вашей супругой и матерью?
Hayvanları bile birbirinden nefret ediyor. Даже животные ненавидят друг друга.
Hepsi de birbirinden nefret eder. Они все ненавидят друг друга.
Gerçekten birbirinden nefret etmeye başlamak için yeterli bir süre. Достаточно времени, чтобы начать по-настоящему ненавидеть друг друга.
İzolasyon ve yalnızlık birbirinden nefret ve şüphe etmek. Это заброшенность и одиночество ненависть и взаимные подозрения.
Kimo ve Wesley birbirinden nefret ediyorlardı. Кимо и Уэсли ненавидели друг друга.
"herkes ayrı bir dil konuşuyor ve hepsi birbirinden nefret ediyordu. "Все говорили на разных языках и ненавидели друг друга".
Hayır efendim, silah kullanmıyorum, silahlardan nefret ediyorum, su tabancaları bile evime girmiyor. Нет, сэр, я не пользуюсь оружием, я ненавижу оружие, даже водяные пистолеты никогда не появятся в моем доме.
Ama ne pahasına? Bir bez parçasının insanla canavarı birbirinden ayırabileceğini düşünüyorsan tam bir aptalsın. Ты - дурак, если думаешь, что кусок тряпки может отделить человека от чудовища.
Okulda fiziksel eğitimden nefret ettim. Я ненавидела физру в школе.
Ancak, her iki taraf da birbirinden eşit derecede haz etmezse amacına ulaşamaz. Однако, это оказывается безуспешным, если оба партнера неодинаково увлечены друг другом.
İnternet üzerinden birçok nefret mesajları ve ölüm tehditleri aldıktan sonra emniyet müdürlüğünde dava açtı. Он возбудил дело в центральном управлении полиции после получения многочисленных сообщений ненависти в Интернете и угроз убийством.
Birbirinden çok farklı problem çözme yöntemleri gerektirecek birbirinden çok farklı iki adam. Два совершенно разных зверя, требующих два совершенно разных способа решения проблемы.
Bende bu elbiseden nefret ediyorum. А я ненавижу это платье.
Evet, hepsi birbirinden üzücü. Да-а, один печальней другого.
Hükümetten nefret etmek için bir sebebi var. Он ненавидит правительство - ну и поделом.
Wes'in vampirleri birbirinden beslenmelerini sağlayarak yok etmek gibi dengesiz bir projesi var. У Вэса был идиотский план уничтожить вампиров заставив х питаться друг другом.
Çalışanların hepsi buradan nefret ediyor. Все работники ненавидят это место.
İş evliliğe gelince erkeklerin birbirinden farkı yoktur. Один мужчина ни чем не лучше другого.
Acı, nefret, kıskançlık... Боль, ненависть, зависть...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.