Sentence examples of "canlı yayın" in Turkish

<>
Joe Carroll internet üzerinden canlı yayın yapıyor. Джо Кэррол ведет прямой эфир через Интернет.
İlk yağmur ve şiddetli rüzgar kendini gösterdiğinde insanlar hala ahşap panellerine çekiçle vuruyor, market alışverişlerini yapıyor, Facebook'ta canlı yayın başlatıyor ve hayatlarını tehdit eden gelgite tanık olmak için kendilerini tehlikeye atıyorlardı. Первые ливни и порывы ветра уже достигли островов, и люди продолжали заколачивать свои окна деревянными досками, совершать последние пробежки в супермаркет, вести трансляции в Facebook и рисковать жизнью, чтобы стать свидетелями смертоносного величия огромных волн и прилива.
Merak ediyorsan söyleyeyim, bu canlı yayın. Это прямая трансляция, если тебе интересно.
Bu canlı yayın değil. Это не прямой эфир.
Okul televizyonu olayı canlı yayın yapacak. Школьное телевидение будет вести прямую трансляцию.
Programı canlı yayın ile yapacağız. Мы сделаем прямой эфир отсюда.
İlk canlı yayın röportajını yapmak üzeresin değil mi? У вас скоро первый прямой эфир, да?
Masaüstü yazılımı. Mac için Cameleon (macOS), şirketin Windows ve iOS "ta kısa süre önce desteğe kavuşmuş popüler canlı yayın yazılımıdır. Cameleon для Mac (MacOS) - популярное программное обеспечение для видеостриминга в реальном времени, которое в настоящее время стало доступным для Windows и iOS.
Radyodan canlı yayın ise BBC Radio Scotland tarafından yapıldı. Радиопередача поединка транслировалась на "BBC Radio Scotland".
Ronan ve Liam canlı bir yayın yapıyorlardı. Ронан и Лайам были в прямом эфире.
Radyo bölümü, Free Radios Camp tarafından üretilmiş ve Lake Constance'dan Mayıs'te canlı yayınlanmıştır. Радиозапись была сделана в Free Radios Camp и транслировалась в прямом эфире с берегов озера Констанс мая,.
Olası Mandarin yayın kaynak noktası koordinatları gönderiliyor. Посылаем координаты станции, ведущей трансляции Мандарина.
O Tapınaktan canlı çıkmayı nasıl başardınız? Как вы выбрались из храма живыми?
Franse, Cezayir'den yayın yapıyor. Франс-7, вещание из Алжира.
Yarı ölü, yarı canlı. Наполовину мертвый, наполовину живой.
Bu yayın gerçekten canlı yayınlanacak. Это будет прямой прямой эфир.
Evet, canlı solucan. Да, они живые.
Yayın yok, telefonlar da yok... Кабельного нет, телефон не работет...
İçeride canlı kaplumbağa servis ediyorlar. Они привозят самолётами живых черепах!
Koordinatları verirken yayın birden kesildi. Sinyal mi kesildi? Лоцман почти передал координаты, когда передача прервалась.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.