Sentence examples of "ciddi olduğumu biliyorsun" in Turkish

<>
Ciddi olduğumu kanıtlamam mı gerek? Bu mudur? Я должен показать, насколько серьёзно я настроен?
Neye ihtiyacım olsa nakit kullanmak zorunda olduğumu biliyorsun. Мне приходится использовать наличные, где только можно.
Dur sana ne kadar ciddi olduğumu göstereyim. Позволь мне показать, насколько я серьезен.
Hazır olduğumu biliyorsun, fakat Clarke enerjiyi açamazsa... Всегда готова. Но если Кларк не включит питание...
Ne kadar ciddi olduğumu anlıyor musun? Вы понимаете, что я серьёзен?
Benim ne kadar değişebilir olduğumu biliyorsun. Ты знаешь как я могу меняться.
Tom ciddi olduğumu düşündü. Том думал, я серьёзно.
Araba hırsızı olduğumu biliyorsun, değil mi? Знаешь, я автомобильный угонщик, так?
Seni vuranın ben olduğumu biliyorsun, değil mi? Ты ведь знаешь, что я тебя подстрелила?
İlişki konusunda ne kadar beceriksiz olduğumu biliyorsun. Знаешь, отношения - не мой конёк.
Kim olduğumu biliyorsun. Ты знаешь, кто я.
Fakat Kırgızistan gibi, entellektüel mal varlıklarına ciddi değer veren Dünya Ticaret Organizasyonu'na üye değil. Но, в отличие от Кыргызстана, он не входит во Всемирную торговую организацию, которая очень серьёзно относится к интеллектуальной собственности.
Aşkın ne olduğunu biliyorsun demek? Ты много знаешь о любви?
O da, tüm şehrin benim bir orospu olduğumu bildiğini söyledi. Он сказал, что весь город знает, что я шлюха.
Frida Urtiz, kocasının kaçırılmasının ardından ciddi kalp sıkıntıları yaşamaya başladı. Например, после исчезновения мужа Фрида Уриз серьёзно заболела.
Bu evde de bazı görevlerin olduğunu biliyorsun, değil mi? Ты знаешь, у тебя также имеются обязанности по дому.
Çünkü benim süper biri olduğumu düşünmenizi istedim. Чтоб вы думали, что я крутой.
Kısa hikayeler yazmıyordum, ödül bu yazım biçime daha ciddi bakmam konusunda beni teşvik etti. Раньше я не писала короткие рассказы, а приз побудил меня приглядеться к этой форме более серьёзно.
Sen ne biliyorsun, öğretmen? Что ты знаешь, учитель?
Herkesin benim suçlu olduğumu düşündüğünü biliyorum, ama bana komplo kuruldu. Я знаю все думают что я виноват, но меня подставили.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.