Sentence examples of "deniz kenarında" in Turkish

<>
Deniz kenarında bir yerde kitap okurum. Читать книги где-нибудь на берегу моря.
Jaguarıma biniyorum deniz kenarında yaşıyorum. Вожу ягуар. Живу у океана.
Deniz kenarında son bir gece geçirmek için arabayı almak istiyorum. Мне бы хотелось провести с ним последнюю ночь у моря.
Büyük babam diyor ki, zaman bir çocukmuş deniz kenarında deniz kabuklarıyla oynayan. Дедушка говорит, что это ребенок, играющий в бабки на берегу моря.
Deniz kenarında evim var. Мой дом у моря.
Fi, deniz kenarında ki lokantaya git. Фи, отправляйся к закусочной на берегу.
Birkaç kasabalı çocukla birlikte deniz kenarında oynuyordum. Я играл у воды с местными детишками.
Deniz kenarında bir ev almayı düşünüyordum. Собираюсь прикупить себе домик у моря.
Yarın deniz kenarında yürüyüşe çıkarız. Мы выйдем морскую прогулку завтра.
Muhteşem bir deniz restoranı sahibi, sahil kenarında. Владелец этого потрясающего ресторана морепродуктов прямо на пляже.
Tsuruga, Japon Deniz Kıyısı tarafında Kyoto'nun bir saat kuzeyinde küçük bir şehir. Цуруга - маленький городок на берегу Японского моря, примерно в часе езды на машине к северу от Киото.
Su kenarında, ufak bir kır evi. Он прямо на воде, небольшой коттедж.
Takaoka, Japon Deniz Kıyısı'nda başka bir küçük şehir ve son birkaç yüzyılda pek değişmeyen mahallelerde birçok eski tip Japon evlerini barındırıyor. Такаока - еще один небольшой городок на берегу Японского моря со множеством старинных японских домиков в месте, которое не менялось на протяжении нескольких сотен лет.
Siz havuz kenarında mısınız? Уже тусуетесь возле бассейна.
Hayır, bu deniz aslanıymış. Нет, это морской лев.
Bu kasabanın kenarında inatçı bir adam yaşıyormuş. На краю этого города жил упрямый человек.
Her yerde uçsuz bucaksız deniz vardır. Море - это бескрайние воды вокруг.
Kaldırımın kenarında da kopuk bir insan penisi duruyor. А у меня - человеческий пенис на обочине.
Evet hanımefendi, Deniz Piyade Teşkilatı. Так точно, мэм. Морская пехота.
Uçurumun kenarında yaşamayı bırakma kararı aldık sadece. Просто мы решили перестать ходить по краю.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.