Sentence examples of "erken çıkabilir" in Turkish

<>
Yakıp kavuran sıcağa gelince, yaz gittikçe yaklaşırken sürücülerin sabah erken dışarı çıktığını söylüyor Fisher. Приближается лето, и по утрам байкерши выезжают всё раньше и раньше, спасаясь от зноя.
Dört yıl sonra dışarı çıkabilir. Он может выйти через года.
Bu durumda, yaşındaki Tacik göçmeninin Moskova'nın hemen dışındaki göçmen bürosundan çalışma izni için zorlu süreci tamamladıktan kısa süre sonra Nisan gününün erken saatlerinde ölümünün ülke çapındaki sosyal medya kullanıcıları tarafından yankılanma hikayesi şaşırtmadı. Учитывая этот контекст, не удивительно, что история - летнего таджикского мигранта, умершего рано утром апреля после завершения сложного процесса получения патента на работу в миграционном центре рядом с Москвой, нашла глубокий отклик у пользователей социальных медиа в стране
Bir genel müdür İspanya seyahatine çıkabilir. Директор может запланировать визит в Испанию..
Kırgız "Dans Eden 'Kelin" Erken Evlilik ile Taşra Gelinlerinin Haşin Hayat Şartlarına Dikkat Çekmekte Киргизская "танцующая келинка" протестует против ранних браков, привлекая внимание к трудной жизни сельских невест
Gece ormanda uyumak çok ürkütücü. Karşına bir ayı çıkabilir. Ночью в лесу страшно, можно на медведя наткнуться.
Tako salısı için biraz erken değil mi? А не рановато ли для тако по-вторникам?
Bir dakikalığına çıkabilir miyim. Можно мне выйти ненадолго?
Yani yarın biraz erken çıkabilirim diye umuyordum. Поэтому я завтра хотел бы уйти пораньше.
Unutulan anılar geri dönebilir, yenileri de ortaya çıkabilir. Забытые воспоминания могут вернуться и наложиться на новый опыт.
Brick, İncil hakkında konuşmak için biraz erken. Брик, еще слишком рано говорить о библии.
Acaba Jackson oynamaya dışarı çıkabilir mi? Интересно, Джексон может выйти погулять.
Bu yüzden eve erken döndüm. Вот почему я вернулась раньше.
Ama Calvin sağ çıkabilir. А Кэлвин может выжить.
Onları ne kadar erken öğrenmeye başlarsan bu iş o kadar iyi çözülecek. И чем скорее вы начнёте это понимать, тем лучше всё получится.
Hayatın güzelliği en sert iklim koşullarında bile ortaya çıkabilir. Красота жизни может расцвести даже из самых суровых условий.
Belki trafik olur, erken çıksan iyi olur. Всё же лучше выехать пораньше - вдруг пробки.
Alec? dışarı çıkabilir misin? Алек, ты можешь выбраться?
Um, o kadar erken değil. Эм, но только не рано.
Artık bir trençkot giyip omuzlarına çıkabilir ve lunapark hız trenine binebilecek kadar uzun biri olup eğlenceli şeyler yapabilirim. Теперь можно развлекаться, например, сесть тебе на плечи, надеть пальто и проходить на американские горки.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.