Sentence examples of "etmekten gurur" in Turkish

<>
Annem ve ben, mecliste sizler için savaşan adamı takdim etmekten gurur duyuyoruz. Мы с гордостью представляем вам того, кто бился ради вас в Конгрессе.
Kraliçeye ve ülkeme hizmet etmekten gurur duyuyorum. Я с гордостью служу стране и королеве.
"Ben zenciyim, İrlandalıyım ve gurur duyuyorum." "я чёрный ирландец, и горжусь этим".
Viktor, davetini kabul etmekten şeref duyarız. Виктор, мы с радостью примем приглашение.
George planıyla gurur duyuyordu. Джордж гордился своим планом.
Saçmalama Büyükanne Bunny'ye yardım etmekten zevk duyarım. Не говори глупостей. Я рада помочь бабушке.
Marshall, bir ressam olarak sanatımdan gurur duyuyorum. Маршалл, я горжусь моими Работами как художник.
Bunu kabul etmekten nefret ediyorum ama sizin... Не хочу признавать, но мне нужна...
Bu bana ve diğer geçit teknisyenlerine bir gurur hissi veriyor. Это дает мне и другим техникам врат большое чувство гордости.
Bunu itiraf etmekten nefret ediyorum ama ona ihtiyacım var. Не хочется это признавать, но он мне нужен.
Seninle çok gurur duyuyorum, Odo. Я очень тобой горжусь, Одо.
Kabul etmekten nefret ediyorum, ama ben de aynısını hissediyorum. Ненавижу это признавать, но я себя чувствую так же.
Evet, bundan gurur duymanda da garip olan hiçbir şey yok. Ага, и совсем не странно, что ты этим гордишься.
Rey'i uçan adamı ele vermeye ikna etmekten başka çaremiz yok. Мы не имеем никакой возможности заставить Рея сдать Космического Ковбоя.
Bu konuda politik açıdan farklı düşünüyor olabiliriz ama ben istihdam yaratan biri olarak kendimle gurur duruyorum. И у нас могут быть политические разногласия в этом, но я горд создавать рабочие места.
Kabul etmekten nefret etsem de gerginim. Ненавижу признавать, но я нервничаю.
Hele de buna zamanınızı ayırıyor olmanız ikinizle de çok gurur duyuyorum. Для тебя, посвящая своё время этому. Я так вами горжусь!
Kabul etmekten nefret ediyorum, ancak sanırım Riley haklı. Я ненавижу признавать, но возможно Райли права. Права?
Kristina, seninle çok gurur duyuyorum. Кристина, я безумно тобой горжусь.
Dua etmekten başka yapacak bir şeyimiz kalmadı. Нам ничего не остается, как молиться.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.