Sentence examples of "etmesine izin veriyorsun" in Turkish

<>
Neden bu kızın seni sürekli rahatsız etmesine izin veriyorsun? Почему ты позволяешь себе быть постоянно запуганным этой девушкой?
Senden istifade etmesine izin veriyorsun. Ты дал ей себя использовать.
Neden sivillerin Depo'ya girmesine izin veriyorsun? Почему у нас гражданские в Хранилище?
Buranın seni kontrol etmesine izin vermeyip senini burayı etmen gerek. Ты должен контролировать это место, а не оно тебя.
Her çocuğun gelip seni kazıklamasına izin veriyorsun. А ты позволяешь этим детишкам иметь тебя.
Tarihin tekerrür etmesine izin vermeyeceğim! Я не позволю этому повториться!
Ve şimdi onun Ethan'la arkadaşlık kurmasına izin veriyorsun. И ты даешь ей проводить время с Итаном.
Kendisi hem dahi bir fizikçi Sovyetler Birliği'nde mahsur kalmış göç etmesine izin verilmeyen Yahudilerin sözcüsü. Он великолепный физик и красноречивый защитник тех еврейских отказников, которые удерживаются в Советском Союзе.
Neden Dean'in bunu yapmasına izin veriyorsun? Зачем ты дал Дину сделать это?
Bu projenin devam etmesine izin veremem. Я не могу продолжить этот проект.
Bunu yapmasına neden izin veriyorsun? А почему ты ей позволяешь?
Bir öğrencinin, bir başkasının hayatını tehdit etmesine izin veremem. Я не позволю, чтобы один ученик угрожал жизни другому.
O yüzden sigara içmeme izin veriyorsun zaten. Beni öldürmeye çalışıyorsun. Поэтому вы разрешаете мне курить, вы хотите убить меня.
Sen sevgilinin onun eski sevgilisiyle birlikte olacağı bir işi kabul etmesine izin verdin. Ты сказал своей девушке, что это нормально работать со своим красавчиком бывшим.
O zaman neden izin veriyorsun? Тогда зачем ты им позволяешь?
Babası bir ameliyat daha geçirmiş. Seyahat etmesine izin verilmiyormuş. Его отец перенёс очередную операцию и не может путешествовать.
İnsanların seni kullanmasına izin veriyorsun. Ты позволяешь людям использовать тебя.
Kendi duygularını ifade etmen ve başkalarının da ifade etmesine izin vermen için yeni bir yol bulmam gerekiyordu! Мне просто нужен был новый способ заставить тебя выражать твои чувства и позволить другим людям выражать свои.
Sen neden izin veriyorsun? Почему вы позволяете ему?
Bana işkence etmesine izin verme. Не давайте ему пытать меня.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.