Sentence examples of "evimde küçük" in Turkish

<>
Tsuruga, Japon Deniz Kıyısı tarafında Kyoto'nun bir saat kuzeyinde küçük bir şehir. Цуруга - маленький городок на берегу Японского моря, примерно в часе езды на машине к северу от Киото.
Hey, gelip evimde kalacaksın, tamam mı? Эй, останься у меня дома, хорошо?
Küçük ailelere ait dükkânlar ve lokantalar ucuz ve elverişli ürünler sunar ve brandalar esnafı yağmur, kar ve güneşten korurdu. Маленькие семейные магазинчики и закусочные предлагали дешевое и удобное питание, а тент над головой защищал покупателей от дождя, снега и жаркого солнца.
Evet, evimde bir parti veriyorum. Да, вечеринка в моем доме...
Brokoli ve maydanoz kimi zaman orman gibi görünebilir ya da suyun üstünde yüzen ağaç yaprakları küçük teknelere benzeyebilir. Брокколи и петрушка похожи на деревья в лесу, а листья, плывущие по воде, напоминают маленькие лодочки.
O benim evimde kalıyor. Он живет у меня.
Afrika ve Arap Yarımadası'na sınırdaş küçük bir ülke olan Cibuti, Batı'nın cihatçılık ile mücadelesinde önemli bir rol oynuyor. Джибути представляет собой маленькую страну на границе Африки и Аравийского полуострова, играющую важную роль в борьбе Запада против джихадизма.
Sofia şu anda benim evimde. София сейчас у меня дома.
Ülke zaten kuraklık, yüksek işsizlik oranı ve yaygın yoksullukla baş eden küçük bir ülke. Эта маленькая страна уже сталкивалась с голодом, высоким уровнем безработицы и засухой.
Bu gece benim evimde kalacak. Я отвезу его домой сегодня.
Takaoka, Japon Deniz Kıyısı'nda başka bir küçük şehir ve son birkaç yüzyılda pek değişmeyen mahallelerde birçok eski tip Japon evlerini barındırıyor. Такаока - еще один небольшой городок на берегу Японского моря со множеством старинных японских домиков в месте, которое не менялось на протяжении нескольких сотен лет.
Bana haber vermeden benim evimde yemek planları mı yaptın? Ты пригласил гостей в мой дом? Без предупреждения?
Her bölümün kendi programı, kendi küçük sırları var. У каждого департамента свои задания, свои маленькие секреты.
Evimde rezalet çıkarma, Robert. Bunun olmasını ister misin? Не устраивай сцен, Робер, ты не дома.
Küçük bir kızı kaybettiler. Они потеряли маленькую девочку.
Ray, evimde bir heykelim vardı. Рэй, у меня была статуэтка.
Küçük, çok özel bir sermaye fonu işletiyorum. Я управляю небольшим и очень частным инвестиционным фондом.
Evimde rahatlatıcı bir gece geçirmek için tüm gerekenlere sahiptim. У меня были все атрибуты для расслабленного вечера дома:
Peki, bu küçük iyilik için minnettar olalım. Что ж, будем благодарны и за малое.
Stu, kendi evimde bana saygısızlık yapmayı bırakmak zorundasın. Стю, прекрати унижать меня в моём же доме!
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.