Sentence examples of "fark etmemiştim" in Turkish

<>
Bazen bir bütünden daha fazlası olur, fark etmemiştim. Не понимала, что порой может быть больше целого.
Daha önce fark etmemiştim. Kızlardaki gibi bir kıçın var. Никогда не замечал, что у тебя женственная попа.
Bu oyunda bu kadar çok şey olduğunu fark etmemiştim. Я не осознавала, что эта игра столь интересна.
Şuana kadar onun Wiener olduğunu fark etmemiştim. Она хочет, чтобы ты это знал.
Biliyor musunuz, onları daha önce hiç fark etmemiştim. А знаете, я раньше этого и не замечала.
Bu kadar yakışıklı olduğunu hiç fark etmemiştim. Я никогда не замечала насколько ты симпатичный.
Griffin, seni daha önce hiç fark etmemiştim. Гриффин, я не замечала тебя до этого.
Diziye dahil oluncaya dek bu dizinin ne denli önemli olduğunu fark etmemiştim. Я едва ли осознавала популярность сериала, пока не попала в него.
O günün pazar sabahı olduğunu fark etmemiştim ve yakalandım. Но как раз было воскресенье, и меня поймали...
Bu tezahüratın ne kadar şiddet içerikli olduğunu fark etmemiştim. Я только сейчас поняла, насколько жестока эта кричалка.
Hepsinin bir oyun olduğunu fark etmemiştim. Не знал, что это игра.
İlginin personeli de kapsadığını fark etmemiştim. Разве твой интерес распространяется на сотрудников?
o ikisinin özel bir ilişkisinin olduğunu fark etmemiştim. Я не думал, что обе версии взаимоисключающие.
Senin bu şekilde çok yönlü olarak programlandığını fark etmemiştim. Не знала, что вы запрограммированы быть таким универсалом.
Bunu hiçte fark etmemiştim. Я вообще не заметил!
Böyle bir sürtük olduğunu fark etmemiştim hiç. Не думал, что ты такая сучка.
İnsan ayağı hakkında bu kadar çok öğrenecek şeyimiz olduğunu hiç fark etmemiştim. Я и не знал, что о человеческой ноге можно столько узнать.
Bay Skinner söyleyene kadar da önemli biri olduğunu fark etmemiştim. Я считала его непримечательным, пока мистер Скиннер не сказал.
Ne kadar "arkadaş canlısı" olacağını fark etmemiştim. Я не понимал, насколько дружелюбной ты можешь быть.
Çizgi filmin sonunda, Donald Duck bunun bir rüya olduğunu ve aslında Birleşik Krallık'ta yaşadığını fark etmek için uyanıyor. В конце ленты Дональд Дак просыпается и понимает, что все это было лишь страшным сном, и он все еще живет в Америке.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.