Sentence examples of "güçlerine sahip" in Turkish

<>
Hızcı güçlerine sahip biri neden antik bir eseri ister ki? Что если кто-то с силами спидстера хочет получить древние артефакты?
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Sana mı güçlerine mi? Ты или твои силы?
Benim oyum olmazsa, çoğunluğa sahip olamayacak mısın? Без моего голоса у тебя не будет большинства?
O zamanlar Abu Nazir ittifak güçlerine karşı saldırılardan sorumlu kişiydi. Абу Назир координировал атаки против сил коалиции в тот период.
Beyaz şortlu, Ken bebeği saçlarına sahip hoş bir çocukla çıkmanın hiçbir yanı yanlış değil. А что такого плохого в милом парне в белой рубашке и причёской как у Кена?
Morgana'yı serbest bırakmak için sana değil güçlerine ihtiyacım var. Вовсе нет. Нужна твоя сила, чтобы освободить Моргану.
Varlık sahibi olmanın tek onurlu yolu ona doğuştan sahip olmak. Единственным достойным способом накопить богатство это получить его после рождения.
Evet. Sadece güçlerine ihtiyacım var. Мне нужна лишь их сила.
Kalbime, aklıma ya da ruhuma asla sahip olamazsın. Вам никогда не получить моего сердца и моей души.
6 Haziran'da devlet televizyonu, kentteki güvenlik güçlerine saldıran ağır silahlı grupların bilinmeyen silahlı adamlarını rapor etmeye başladı. 6 июня государственное телевидение начало сообщать о том, что неизвестные вооруженные группы атакуют силы безопасности в городе.
Şu anda, günümüzde sahip olduklarımızdan üslü katlar seviyesinde daha hızlı işlem yapabilen bir süper bilgisayar üzerinde çalışıyorum. Прямо сейчас я работаю над суперкомпьютером, производительность которого по порядку возрастания величин быстрее, чем что-либо сегодня.
Tüm bunlara sahip olmak için çok şey harcadın. Ты потратил много времени пытаясь получить всё это.
Fakat bir katil içgüdüsüne sahip değil. Но у нее нет инстинкта убийцы.
Öncelikle, Böyle bir kıyafeti giymek için yeterli bacaklara sahip değilim. Ну, во-первых у меня нет ног подходящих под это платье.
Ve o da o şansa sahip. И у неё был этот шанс.
Ve senin gözlerine sahip olacak. " У нее будут твои глаза. "
Bu makine'daki en üst düzey teklonojiye sahip. Эта машина обладает всеми передовыми технологиями -х.
Hayır, hayır, o gerçeğine sahip. Нет, нет, у него настоящая.
Kurtarma ekiplerinin raporuna göre kabinde meydana gelen arıza nedeniyle ile yolcu kapasitesine sahip uçak kaza yaptı. Спасатели официально сообщают, что салон был оснащен для такой перевозки и может вместить -12 пассажиров.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.