Sentence examples of "güvenli eve" in Turkish

<>
Güvenli eve bubi tuzağı kurulmuş. Явочная квартира стала заминированной ловушкой.
Sizi yakınlardaki güvenli eve götüreceğiz. Мы подготовили квартиру недалеко отсюда.
Arkadaşımıza güvenli eve kadar eşlik edebilirsin. Отведите нашего друга в конспиративную квартиру.
Sam Adams ve John Hancock'un tutuklanmaktan kaçmak için saklandığı güvenli eve korumalık yapıyordum. Я охранял убежище, когда Сэм Адамс и Джон Хэнкок скрывались от ареста.
Sonra da güvenli eve gideceğiz. Тогда поедем в безопасное место.
Bu öğleden sonra güvenli eve döneceksin. Сегодня после обеда ты вернешься домой.
Sadece şunu söylemek istiyorum; İkinizinde bilin ki Eve gitmeniz artık güvenli. Я хотела сказать вам обоим, что вы можете спокойно пойти домой.
Seni ve ekibinin naaşlarını eve götürmen için gerekli ayarlamaları yaptık. Мы устроили для вас и погибших членов команды возвращение домой.
Halkın hoşnutsuzluğu aynı zamanda bölgede çeşitli anlaşmazlıklar da oluşturan, ülkenin mülteciler için güvenli bir sığınak olmasındaki büyüyen rolüne de karşı durumda. Общественное ожесточение также вызвано правительством, которое позиционирует страну как безопасное место для беженцев, которые покидают родные места в связи с многочисленными конфликтами в регионе.
Bütün hastalarımı tedavi ettim. Sonra da eve gelip Rachel'la zaman geçirmeye geldim. Я вылечил все пациентов и пришел домой пораньше провести время с Рейчел.
Blogcu Maa konuya dikkate çekmek ve bu çocuklara güvenli bir yuva talep etmek amacıyla meşhur Bangla şarkısının sözlerden örnek veriyor: Блоггер Maa привел текст из известной песни Bangla, чтобы привлечь внимание к этому вопросу и запросить безопасное жильё для этих детей:
Ian, Rita eve gitmen gerektiğini söylüyorsa, onu dinlemen gerek. Йен, если Рита говорит идти домой, ты должен послушаться.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından güvenli olarak geçiş yapabilecekleri güvencesi ile İran'a seyahat etmiş olan onlarca İranlı sürgün tutuklandı, sorgulandı ve pasaportlarına el koyularak gitmekten alıkonuldu, çoğu zaman ise döndükleri vakit hükümetin onaylamadığı yaşam şekli veya barışçıl görüşlerin dışavurulması nedeniyle hapsedildiler. Десятки иранских эмигрантов, которые приезжали в Иран после заверений президента Хасана Роухани относительно безопасности их переезда, были арестованы, допрошены, предупреждены о запрете покидать страну, начиная от конфискации паспортов до тюремного заключения по возвращении из - зи выражения взглядов или образа жизни, с которыми правительство не согласно.
Eve sahilden yürüyüp git. Возвращайся домой вдоль пляжа.
Bunu hurdaya verip yerine yeni ve daha güvenli bir gemi alıyoruz. Сдадим его на металлолом, и закажем новый, безопасный корабль.
Siz üçünüzü, Korra'yı eve getirme görevini almış sayabilir miyim? Я могу рассчитывать, что вы трое вернёте Корру домой?
Daha güvenli olması için toplumu değiştirme şansı... Шанс изменить общество, сделать его безопаснее...
Ama gece: 00'de uyandığımda, hala eve gelmemişti. Но в три ночи ее еще не было дома.
Eğer Uyanık aktifleştirilirse bu, ülkemizi daha güvenli bir yer hâline getirecektir. Если "Бдительный" окажется работоспособен, вся наша страна станет безопасней.
Sana giyin dedim, eve gidiyoruz. Одевайся, я отвезу тебя домой.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.