Sentence examples of "güvenli hale" in Turkish

<>
Bölge güvenli hale gelir gelmez. Как только район станет безопасным.
O yüzden her gün dünyayı daha güvenli hale getirmeye çalışıyoruz. Поэтому мы каждый день стараемся сделать этот мир немного безопаснее.
Bu sokakları güvenli hale getireceğiz. Мы сделаем эти улицы безопасными.
Juliet, sadece güvenli hale getirmeye çalışıyorum. Я лишь хочу обезопасить его, Джульет.
Dünyayı daha güvenli hale getiriyorsun. Благодаря тебе мир становится безопаснее.
Şimdi amacımız, bölgeyi insanların dönmesi için güvenli hale getirmek. Сейчас самое главное - сделать район безопасным для возвращения людей.
Diğer RSA gibi anlamsal olmayan güvenli algoritmalar Optimal Asymmetric Encryption Padding (OAEP) gibi rastgele şifreleme dolgu şemaları kullanılarak (daha kuvvetli varsayımlar altında) anlamsal güvenli hale getirilebilir. Семантически нестойкие алгоритмы, вроде RSA, можно сделать семантически стойкими, используя схемы дополнения (например, OAEP).
Halkın hoşnutsuzluğu aynı zamanda bölgede çeşitli anlaşmazlıklar da oluşturan, ülkenin mülteciler için güvenli bir sığınak olmasındaki büyüyen rolüne de karşı durumda. Общественное ожесточение также вызвано правительством, которое позиционирует страну как безопасное место для беженцев, которые покидают родные места в связи с многочисленными конфликтами в регионе.
Ne hale geldiniz böyle? Кем вы все стали?
Blogcu Maa konuya dikkate çekmek ve bu çocuklara güvenli bir yuva talep etmek amacıyla meşhur Bangla şarkısının sözlerden örnek veriyor: Блоггер Maa привел текст из известной песни Bangla, чтобы привлечь внимание к этому вопросу и запросить безопасное жильё для этих детей:
Kate, nasıl bu hale geldin? Кейт, как ты такой стала?
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından güvenli olarak geçiş yapabilecekleri güvencesi ile İran'a seyahat etmiş olan onlarca İranlı sürgün tutuklandı, sorgulandı ve pasaportlarına el koyularak gitmekten alıkonuldu, çoğu zaman ise döndükleri vakit hükümetin onaylamadığı yaşam şekli veya barışçıl görüşlerin dışavurulması nedeniyle hapsedildiler. Десятки иранских эмигрантов, которые приезжали в Иран после заверений президента Хасана Роухани относительно безопасности их переезда, были арестованы, допрошены, предупреждены о запрете покидать страну, начиная от конфискации паспортов до тюремного заключения по возвращении из - зи выражения взглядов или образа жизни, с которыми правительство не согласно.
Her şeyi daha ilginç hale getirmiyor mu? Разве это не делает все более интересным?
Bunu hurdaya verip yerine yeni ve daha güvenli bir gemi alıyoruz. Сдадим его на металлолом, и закажем новый, безопасный корабль.
Hale bu sabah aradı. Хейл звонил мне утром.
Daha güvenli olması için toplumu değiştirme şansı... Шанс изменить общество, сделать его безопаснее...
Serena'ya olan takıntın sıkıcı bir hale geldi. Твоя навязчивая идея с Сереной стала утомительной.
Eğer Uyanık aktifleştirilirse bu, ülkemizi daha güvenli bir yer hâline getirecektir. Если "Бдительный" окажется работоспособен, вся наша страна станет безопасней.
Kocama olan ilgi gerçekten de rekabetçi hale gelmeye başladı. Интерес к моему мужу, становится похожим на соревнование.
Güvenli olan tek yer bodrum. Безопасно здесь только в подвале.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.