Sentence examples of "gereken" in Turkish

<>
Hanna, konuşmamız gereken bazı konular var. Ханна, нам нужно обсудить пару вопросов.
Evet. - Bak, alarmın çaldığını duymadım. - Yani tek yapmam gereken kapı kilidini açmak. Слушай, не было слышно, чтобы сигнализация включилась, так что мне надо только замок открыть.
Sana bakması gereken kişi benim her ne kadar bu konuda çok kötü de olsam. Это я должен заботиться о тебе, даже если у меня не очень получается.
Laneti kırmam için yapmam gereken büyüyü gerçekleştirmeme ruhlar izin vermeyecektir. Духи не позволят мне колдовать, я должна снять проклятие.
Şimdi izin verirsen düzeltmem gereken bir dirsek var. А теперь извини, мне еще локоть чинить.
Siz iki nemrutun hala açıklaması gereken çok şeyi var. Вы, два идиота, еще должны многое объяснить.
Bugün halletmem gereken tek bir şey var. Мне необходимо решить еще одно дело сегодня.
Efendim, bulmamız gereken de bu zaten. Сэр, это нам и предстоит выяснить.
Eğer endişe etmemiz gereken bir şey olduğu ortaya çıkarsa, sonra... Если это окажется чем-то, о чём стоит беспокоится, тогда...
Ve İncil de onlar için almanız gereken son şey miydi? Последняя вещь, которую вы должны были украсть, Библия?
Sana itiraf etmem gereken bir şey var, tatlım. Я должен кое в чем тебе признаться, дорогая.
Davis, baksana. İlgilenilmesi gereken başka işler de var. Дэвис, слушай, есть ещё кое-что довольно важное.
Komiser, komiser muavini İçişleri müfettişlerinin yapması gereken bir varsayımdan söz ediyor. Лейтенант, сержант говорит о предположении, которое ВБ должна будет сделать.
Tüm yapmamız gereken onu yakalayıp, dışarı atmak. Нужно лишь схватить её и выбросить за борт!
Talamokortikal'ın düzenli çalışması için gereken uyarıcıları sentezlemenin bir yolu olmalı. Должен быть способ синтезировать необходимые нейротрансмиттеры для регулирования таламокортикальной активности.
İki şekilde de bu hoşuma gitmiyor, fakat bu göze almamız gereken bir risk. Мне не нравится это не меньше, чем тебе, но это необходимый риск.
Sonrasında tek yapman gereken büyük taşları, tahtaları ve yaprakları ayırmak. Нам лишь остаётся потом отобрать крупные камни, ветки и листья.
Bakmam gereken iki üç sayfa daha var. Мне ещё осталось две, три страницы.
Burada önemli bilgiler var. Ancak tıpta ve astronomide öğretilmesi gereken çok şey var. Здесь есть великие знания, но в медицине и астрономии много приходится учить.
Kendime, hala fırsatı varken bitirmem gereken bir görevim olduğunu hatırlatmak için. Как напоминание, что следовало прикончить тебя, когда была такая возможность.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.