Sentence examples of "geriye kalanları" in Turkish

<>
Aslında, Anakin'in, Üstad Plo'nun filosundan geriye kalanları bulduğu ve kurtulan olup olmadığını araştırdığı bilgisini aldım. Я только что узнал, что Энакин нашёл остатки флота Пло Куна и ищет выживших среди обломков.
Ve senin hayatına son vermek ondan geriye kalanları "temizlemek" olur. И убить тебя значило бы уничтожить последнее, что осталось от него.
Geriye kalanları da yakmalıyız. Надо сжечь все останки.
Bu demek oluyor ki, onlar travmaları alırken biz geriye kalanları topluyoruz ve bu da sinirlerime dokunuyor. Значит, их Скорая заберет все травмы, а мы получим всякую ерунду. И меня это бесит!
Geriye kalanları hiç de hurdaya benzemiyor. Он не похож на остальной мусор.
Bulut yoksa geriye bir şey kalmaz. Без облака, ничего не осталось.
Biz de geride kalanları bitireceğiz. А остатки мы точно добьем.
Geriye git. Aile tarihini araştır. Her şeyi araştır. Проверь прошлое, изучи семейную историю - всё.
Pizzadan geri kalanları getirin. Принесите мне остатки пиццы.
Geriye dönüp bakınca, çaldığımız konserler hatta provalar bile çok eğlenceliydi. Теперь я понимаю, что настоящим весельем были концерты и репетиции.
Mikhail'in cesedinden kalanları nasıl bulduğunu. Он помог найти останки Михаила.
Geriye sadece aynalar kaldı. Теперь осталось только зеркало.
Yemekten kalanları hep alırım. Я всегда забираю объедки.
Peki, sanırım geriye Son Tatil'in sonunu izlemekten başka birşey kalmıyor. Ну что ж, осталось только досмотреть "Последний Отпуск".
O zaman hırsızlar çetenizin geri kalanları nerede? А где остальные воры из твоей шайки?
Konukçudan geriye hiç birşey kalmaz. От него ничего не осталось.
Cesedinden kalanları teşhis ettiler. Они идентифицировали ее останки.
Sonra gerisin geriye dışarı çıkarttım, dostum. И я достал её обратно, чувак.
Daha sonra, kalanları halletmek için onu kullanacağız. Затем мы воспользуемся им, чтобы посадить остальных.
Senden geriye Louis akan bir damla gözyaşı kaldı. Seni düşündükçe yüreğimizi ısıtan bir gülümseme kaldı. После тебя остается, Луи, упавшая слеза, родившая улыбку в глазах твоего сердца.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.