Sentence examples of "haberi vermek" in Turkish

<>
Onlara iyi haberi vermek için sabırsızlanıyorum. Не терпится сообщить им хорошие новости.
Bazen polis tarafından durduruluyor, tutuklanmamak için onlara rüşvet vermek zorunda kalıyor. Он часто сталкивается с полицией, которой ему приходится давать взятки, чтобы избежать ареста.
Majesteleri'ne zarar verme ihtimali olan her gazete haberi rutin gereği önce İçişleri Bakanlığı'na danışılır. Любая новость, которая может расстроить Его Величество сначала тщательно проверяется департаментом внутренних дел.
Bana o şarkıları vermek, planının bir parçasıydı değil mi? Решил дать мне песню, чтобы потом обвинить в плагиате?
Eğer birinin bundan haberi olursa, özel hayatı ihlal ettiğimiz için, hepimiz kovuluruz! Если кто-нибудь узнает, это будет нарушением гражданских прав, и нас всех уволят!
Böyle bir yabancı için çalışma izni vermek alışıldık değil. Непривычно давать разрешение на работу для иностранца вот так.
Kullandı mı yoksa haberi verdi mi? Использовал новости или сообщил их тебе?
Buraya bana durum raporu vermek için gelmedin. Ты пришёл не дать отчёт о состоянии.
İçinde gün yüzüne çıkmayı bekleyen bir peri olduğundan haberi bile yok. Не знает, что внутри неё живёт фейри, готовая показаться.
Açıkçası biraz şüpheli yaklaştı ama Jimmy'e bir şans vermek istedi. Если честно, он сомневался. Но решил дать Джимми шанс.
Valinin bundan haberi var mı? А губернатор об этом знает?
Sanırım benim için en uygun çözüm çocuklarımı senin ailene vermek. Очевидным решением для меня будет отдать моих детей твоим родителям.
Bizim hakkımızda nasıl haberi olacaktı? Как он узнает о нас?
Ama ona bir yatıştırıcı daha vermek zorunda kaldım. Но я должна была дать ей другое успокоительное.
Aldığımız haberi sindirmeye çalışıyorduk. Мы просто переваривали новости.
Alaric kazığı vermek istemedi. Аларик не хотел отдавать кол.
Eve'in burada olduğunuzdan haberi var mı? Ив знает, что вы здесь?
Bana havlu vermek istedi. Хотела дать мне полотенца.
Karısının ilişkisinden haberi vardı. Он знал о романе.
Bir dostluk göstergesi olarak, size bunu vermek istiyorum. В качестве символа дружбы я хочу подарить вам это.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.