Sentence examples of "hayati değerleri" in Turkish

<>
Korkarım Bay Heywood'un hayati değerleri düşüyor. Боюсь, показатели мистера Хейвуда падают.
Çizgi düzleşmeden önce hayati değerleri birden fırlıyor. Полоска с жизненно важными показателями постоянно меняется;
Dr. Sekara, geldiğinde hayati değerleri ne durumdaydı? Доктор Секара, какие показатели были при поступлении?
Bu direktif, kamuya açık söylemi bastırmakta, Ulusal Anayasa'mızda güvence altına alınan değerleri ihlal etmekte ve açık konuşmaya ihtiyaç duyulduğunda korku ortamı yaratmaktadır. Эта директива подавляет выражение общественного мнения, идет вразрез с ценностями, закрепленными в нашей Государственной Конституции, и создает атмосферу страха в то время, когда честное обсуждение ситуации необходимо больше всего.
Şu an Mogadişu sahilindeki bir yük gemisindenden benim için hayati değeri olan bazı malların gelmesini bekliyorum. Я собираюсь приобрести жизненно важный груз, который сейчас находится в контейнере корабля у побережья Могадишо.
Eğer bu protein değerleri yeterince yüksekse, kan testiyle bunu anlamış olacağız. Если уровень белка достаточно высок, мы можем обнаружить это в крови.
Bayan Temko uyandı ve hayati bulguları normal. Миссис Темко очнулась, её состояние стабильно.
Altın olarak ağırlıkları kadar değerleri olmalı. Они, наверно, дороже золота.
Çünkü parçaların hayati organlara ulaşması bir haftayı buluyor. Осколок за неделю добирается до жизненно важных органов.
Sanırım kültürel mirasları ve güçlü aile değerleri yüzünden. Наверное, из-за культурной просвещённости и семейных ценностей.
Hayati organlarından biraz endişeleniyorum. Меня беспокоят жизненные показатели.
Böyle güç değerleri olması imkânsız. Таких данных не может быть.
Hastanın hayati tehlikesi bulunuyordu. Возникла угроза жизни пациента.
Sonunda birisi gerçek değerleri takdir edebildi. Наконец-то некто с настоящей системой ценностей.
Hiçbir hayati organ zarar görmemiş. Жизненные органы не были задеты.
"EYLÜL" Demokratik değerleri yıkmak ve beraberinde ulusu çökertmeye çalışmak. Заговор, цель которого извратить демократические ценности и уничтожить нашу страну.
Gideon, Profesör'ün hayati fonksiyonlarını kontrol eder misin? Гидеон, можешь определить удаленно жизненные показатели профессора?
Danışmanın hareket okuyucusu diğer ikisiyle aynı değerleri hesaplıyor. Sıçtık. Показатели психолога пересекаются с показателями мальчишки и пастуха овец.
Amerikalılar bizim için hayati önemi olan petrolü vermeyi kesti. Американцы перекрыли нефть, которая жизненно важна для нас.
O kadar çok hareket ediyor ki değerleri düzgün biçimde alamadım. Она постоянно вертится, так что я не успела прочесть.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.