Sentence examples of "hayatta kalamazsın" in Turkish

<>
Bu hayatta herhangi bir şeyi yapabilirsin. "- yaşlarında bir anne, yaşındaki oğlunun burnunu silerken. Ты можешь добиться всего в этой жизни ", - тридцатилетняя мама, вытирая сопли своему девятилетнему сыну.
Max, köpek pozisyonunda hamile kalamazsın ki. Макс, в такой позе нельзя забеременеть.
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Keşke hayır diyebilseydim ama ebediyen asistanım olarak kalamazsın. Полагаю ты не можешь остаться моим ассистентом вечно.
Ama ben onu durdurdum ve onlar hayatta. Но я его остановил, дети живы.
Hadi ama, burada kalamazsın. Вам не следует здесь оставаться.
Başka bir hayatta görüşürüz, Hurley. Увидимся в другой жизни, Хёрли.
En iyi arkadaşından hamile kalamazsın çünkü. Потому что от подруги забеременеть нельзя.
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Hayatının sonuna kadar yalnız kalamazsın, Alexandra! Ты не можешь всю жизнь оставаться одна.
Dışarıda tek başımıza hayatta kalamayız. Мы не сможем выжить снаружи.
Burada kalamazsın. -Gitmeliyiz. Тебе нельзя здесь оставаться!
Bu dron, kolektif dışında hayatta kalamaz. Этот дрон не может выжить вне коллектива.
Hala etten ve kandan oluşuyorsun, sonsuza kadar oksijensiz kalamazsın. Ты живой человек и не можешь вечно обходиться без кислорода.
Yüzbaşı, Nick'i hayatta son gören sendin. Капитан, вы последний видели Ника живым.
Hayatta kalmam için gerekli olanı yapıyordum. Я делала все, чтобы выжить.
Bana kalırsa, hayatta olmasıyla ölmüş olmasının bir farkı yok! Так что нет никакой разницы, жив он или мертв.
Hayır, Pete, altın standardı hayatta geri gelmez. Нет, Пит, золотой стандарт никогда не вернётся.
Çukurlar, hayatta sefil bir sondan fazlasını göremeyecek olanlar içindir. Бои для тех, кто способен закончить жизнь лишь позором.
Bana August'un hayatta olduğunu söyler misin, Saga? Ты можешь мне сказать, что Аугуст жив?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.