Sentence examples of "ikna edicidir" in Turkish
Bu yılın sonbahar aylarında, Kırgızistan milletvekillerini kız - kaçırma'ya karşı cezaların geliştirilmesi konusunda ikna etmeyi amaçlayan yeni bir kampanya başlatıldı.
Еще одна кампания, которая была начата этой осенью, пытается убедить депутатов внедрить более жестокие наказания за похищение невест.
Eğer durum buysa, onlara sağladığın yardımı askıya alma konusunda seni ikna edebileceğimizi umuyoruz.
Если это так, мы надеемся, что можем убедить вас не оказывать помощи.
Yılan onları, her şeye gücü yeten Tanrı ile eşit olacaklarına dair ikna etmişti.
Он убедил их, что они.. могли бы стать равным самому Господу Богу.
Yıldız filosu komutasını bir blokaj için ikna etmek çok zor olmadı.
Убедить Командование Звездного Флота в необходимости установления блокады получилось относительно легко.
Zor oldu ama sonunda onları ikna etmeyi başardım.
Было непросто, но мне удалось уговорить официантку.
Mara onu o kadar çok istiyor ki Duke'ü çalmaya ikna etti.
Маре он так нужен, что она убедила Дюка украсть его.
Hamile kaldım. Hem aile hem kariyer sahibi olabilirim diye kendi ikna etmiştim.
Забеременела, но была убеждена, что смогу совместить семью и карьеру.
O, Beyaz Cadı'lardan biri ve ne kadar uğraşırsam uğraşayım gölgede bana katılmaya ikna edemiyorum.
Она белая ведьма. Как я ни старалась, я не смогла перетянуть ее на свою темную сторону.
Colson Vogler'i temasıyla bir görüşme ayarlamaya ve telsiz kullanmaya ikna etti.
Так Колсон убедил Воглера устроить встречу с ними со скрытым микрофоном.
Artık onu aksine ikna etmek için yapabileceğim hiçbir şey yok.
И сейчас ничего не могу сделать, чтобы переубедить его.
Kaptan Janeway'i bu görevin insani olduğu için ikna edebildim.
Я убедил капитана Джейнвей, что это гуманитарная миссия.
Bunu mümkün kıldınız. Evin parasını ödemesi için Hazine'yi siz ikna etmiştiniz.
Стало возможным в доме, за который вы уговорили заплатить Казначейство.
Coulson Direktörü plana bağlı kalmaya ikna edene kadar beklesek mi?
Может подождем, пока Коулсон убедит директора - следовать плану?
Bak, Ryder'ı bu şansı bana vermesi için ikna etmek yeterince uzun sürdü.
Слушай, потребовалось достаточно много времени, чтобы убедить Райдера дать мне шанс.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert