Sentence examples of "ikna ettiniz" in Turkish

<>
Beni ikna ettiniz, Ajan Keen. Ты ясно выразилась, агент Кин.
Bu yılın sonbahar aylarında, Kırgızistan milletvekillerini kız - kaçırma'ya karşı cezaların geliştirilmesi konusunda ikna etmeyi amaçlayan yeni bir kampanya başlatıldı. Еще одна кампания, которая была начата этой осенью, пытается убедить депутатов внедрить более жестокие наказания за похищение невест.
Beni bu suça ortak ettiniz. Вы сделали меня сообщником этого.
Yoo Ri'nin akrabaları, babasını ikna etmişler. Похоже, отца Ю Ри уговорили родственники.
En sevdiğim kulübün içine ettiniz. Вы уничтожили мой любимый клуб.
Eğer durum buysa, onlara sağladığın yardımı askıya alma konusunda seni ikna edebileceğimizi umuyoruz. Если это так, мы надеемся, что можем убедить вас не оказывать помощи.
Evimizi korumak için hepiniz yemin ettiniz. Вы все поклялись защищать ваш дом.
Yönetim kurulunu buna ikna etmekte zorlanırım. Совет будет трудно в этом убедить.
Tebrikler. Yardımcı doçentliğe terfi ettiniz, kadroya alındınız. Отныне вы Старший Преподаватель, ваш контракт продлен.
Onu doğruyu söylemeye ikna et. Тогда убеди его рассказать правду.
Sen ve kardeşin dünyayı yok ettiniz. Ты и твой брат уничтожили мир.
Yılan onları, her şeye gücü yeten Tanrı ile eşit olacaklarına dair ikna etmişti. Он убедил их, что они.. могли бы стать равным самому Господу Богу.
Annie Hobbs'un ziyaretçilerini kontrol ettiniz mi? Вы проверяли журнал посещений Энни Хоббс?
Yıldız filosu komutasını bir blokaj için ikna etmek çok zor olmadı. Убедить Командование Звездного Флота в необходимости установления блокады получилось относительно легко.
Evde hiç soğuk yerler fark ettiniz mi? Вы не замечали холодных участков в доме?
Zor oldu ama sonunda onları ikna etmeyi başardım. Было непросто, но мне удалось уговорить официантку.
Dışarıdan bu odanın boyutlarına hiç dikkat ettiniz mi? Вы заметили размеры комнаты снаружи когда мы входили?
Onu ifade vermeye ikna ettim! Я уговорил ее дать показания!
Mara onu o kadar çok istiyor ki Duke'ü çalmaya ikna etti. Маре он так нужен, что она убедила Дюка украсть его.
Hamile kaldım. Hem aile hem kariyer sahibi olabilirim diye kendi ikna etmiştim. Забеременела, но была убеждена, что смогу совместить семью и карьеру.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.