Sentence examples of "istediğini anlıyorum" in Turkish

<>
Beni niçin öldürtmek istediğini anlıyorum. И почему пыталась меня убить.
Demek istediğini anlıyorum ama ben turtaya bayılırım. Я поняла тебя, просто люблю пирог.
Eleştiriye tepki olarak Sir Puka, bürosunun sadece "tıbbi malzeme sıkıntısı gibi hassas konularda özellikle toplumdaki korku ve karışıklıklardan kaçınmak için haberlerin tutarlı olmasını" istediğini açıkladı: В ответ на критику министр Пука пояснил, что его Канцелярия хочет обеспечить "согласованность заявлений во избежание страха и замешательства в обществе, особенно в том, что касается таких острых тем, как нехватка медицинских препаратов":
Bu kız da birçok şeyi açıkladığı için anlıyorum. Она объясняет всё так, что я понимаю.
Eğer olur da bitkisel hayata geçerse onu doğal bir şekilde göndermemizi istediğini açık bir şekilde bana söyledi. Что если она впадет в кому, она ясно дала мне понять, что хочет уйти спокойно.
Anlıyorum, Mösyö Welwyn. Понимаю, месье Велвин.
Evet, biz Monty'nin bunu istediğini duyduk. Да, мы узнали что он сделал.
Ne yaptığınızı anlıyorum. - Ne yapıyormuşuz? Я понял, что вы пытаетесь сделать.
Bu senin neden inanmanı istediğini açıklar, ama bunu yapmak zorunda olmasını değil. Это объясняет, почему она хотела верить вам, но не почему поверила.
Şimdi anlıyorum ki Afganistan kendi halkına ait bir yer. Теперь я понимаю, что Афганистан принадлежит ее народу.
David istediğini elde eden bir adamdır. Дэвид всегда получает, что хочет.
Ohh, anlıyorum ama zaten yapmaya çalıştığım şey de bu. А, понятно, так я это и пытаюсь делать.
İddiayı kazanmak istediğini sanıyordum. - İstiyorum. Я думала, ты хочешь выиграть спор.
Korktuğunu anlıyorum, tamam mı? Я понимаю, ты напуган.
Başkan provaları görmek istediğini söyledi. что хочет увидеть репетицию оркестра.
Sen de "seni anlıyorum" diye bağırıyordun. Вы кричали: "Я понимаю тебя".
Adını öğrenmek istedi. Ailesinin işe almak istediğini söyledi. Сказала, что её родители хотят нанять няню.
Tamam, anlıyorum ama şu anda tamamen doluyuz. Нет, я понимаю, но мы переполнены.
Belki onun da senin için bunu istediğini hiç düşündün mü? А ты не думаешь, что она тоже этого хотела?
Neden böyle hissettiğini anlıyorum, ama öylece vazgeçemezsin. Я понимаю твои чувства, но не сдавайся.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.