Sentence examples of "kabul edemeyeceğim" in Turkish

<>
Üzgünüm, şu an kabul edemeyeceğim. Извините. Я не могу это принять.
Kulağa ne kadar çekici gelse de doktor, kabul edemeyeceğim. Звучит заманчиво, док, но я, пожалуй откажусь.
Ekim'de eylemcilerin baskısı üzere Kırgız parlamentosu, kız - kaçırma'ya karşı yedi yıl hapis cezasını öngören yasayı kabul etti. октября под давлением активистов, парламент страны принял законопроект, согласно которому похищение невесты наказывается годами тюремного заключения.
Bu da demektir ki, yarınki final için çalışmana yardım edemeyeceğim. Значит, я не смогу помочь тебе подготовиться к завтрашнему экзамену.
Ancak, gelenek sadece iki tarafın da kabul etmesi sonucunda gelenek olabilir. Но традиция тогда станет традицией, когда обе стороны согласны.
Bu, benim berbat edemeyeceğim bir hayat yolu çizmek için eline geçen son şans. Послушай, это последний шанс. Иди своей дорогой. Я не могу лишить тебя этого.
Tüm bunların senin suçun olduğunu kabul edemiyorsun. - Benim suçum mu? Ты не хочешь признать, что всё это случилось по твоей вине.
Ama idare edemeyeceğim, çaresizdir. Но я не верю отчаянными.
Anne'i Kraliçe olarak kabul etmeli! Он должен признать королеву Анну.
Ve bu müsamaha edemeyeceğim bir tehdit. А этой угрозы я не потерплю.
Tanrı seni kabul etsin ve kutsasın. Да примет Вас Господь и сохранит!
Ne yazık ki, size daha fazla yardım edemeyeceğim dedektif. Боюсь, я ничем не смогу вам помочь, детектив.
Aramayı kabul ediyor musunuz? Он согласен оплатить звонок?
Mükemmel bir plan olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Должен сказать, инсценировка была удачной.
Umarım bir gün başmelek Gabriel'in sevgisini kabul etmeyi öğrenirsin. Надеюсь, однажды ты научишься принимать любовь архангела Гавриила.
Ve dünyadaki kafası karışık tüm yeniyetmeler bir yana, Zach tahammül edemeyeceğim tek çocuk. Из всех на свете взбалмошных подростков Зак единственный, которого я не потерплю рядом.
Hayır cevabını pek kabul etmem. Beni bu konuda tanıyacaksın. Я не принимаю отказов, ты это еще поймешь.
Arttırmaya devam edemeyeceğim, ama bu manzara bana çok şey ifade ediyor. Я не могу повышать цену, но этот пейзаж мне очень дорог.
Aradığınız kişi aramanızı kabul etmedi. Ваш абонент отказался принять звонок.
Bu göz ardı edemeyeceğim bir işaret! Я не могу игнорировать такой знак.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.