Sentence examples of "kadar" in Turkish

<>
Bir erkeğin ceketi genelde dizine kadar mı iner? Разве мужской пиджак не доходит обычно до колен?
Bu kadının Başkan Grant ile sözde ilişki -- yaşayan kadın olduğundan ne kadar eminsin? На сколько Вы уверенны, что именно у нее Был роман с Президентом Грантом?
Bu haftanın ne kadar önemli olduğunu biliyordun. Ты знаешь, насколько важна эта неделя.
Belki, o kadar da yakışıklı olmadığı içindir. Может, потому что он не настолько красив.
İçeri girmek için bekleyen bu kadar müşteriyi en son ne zaman gördün? Когда ты в последний раз видел столько клиентов, жаждущих попасть сюда?
Bu, tercüme edilemeyecek kadar iğrenç. Это слишком противно, чтобы переводить.
1949'dan 1956'ya kadar "Ivan Vazov" ulusal tiyatrosunda birden fazla oyun da oynadı. С 1949 до 1956 года она выступала на сцене Национального театра Ивана Вазова.
Bir insanın gırtlağı kesildiğinde boğazından ne kadar kan fışkırdığı hakkında bir bilgin var mı? Ты представляешь себе, сколько крови вытекает из человека, когда ему перерезают горло?
Burası senin olduğu kadar Kyle'ın da dairesi. Эта квартира насколько Кайла настолько и твоя.
Hadi ama zekiler, ama o kadar da değil. Да ладно, они умны, но не настолько.
Seni bu kadar çok seven bir sürü insan var, Havlu. На свете столько людей, которые сильно тебя любят, Полотенчик.
Battaniyenin içinde ne olduğunu görecek kadar yakın bir mesafe öyle değil mi? То есть, достаточно близко чтобы увидеть что в покрывале что-то было?
Şüpheli tutuklanıncaya kadar onu bir kenarda tutmayı kabul etmiştin. Вы дали согласие держать его отдельно до ареста подозреваемого.
Peki hafıza kayıplarınız ne kadar sürüyor? Bir fikriniz var mı? А Ваши провалы в памяти сколько длятся, Вы имеете представление?
Bence, hepimiz ne kadar güzel olduğunu anlamak için bunun tadına bakmalı. Я думаю, все должны попробовать и узнать, насколько это вкусно.
Bayağı utangaç biri. Daha bayanlarla dans edecek kadar iyi olduğunu düşünmüyor. Он пока ещё не настолько хорош, чтобы танцевать с девушками.
Başka kimse birisine sopayla bu kadar çok vurmazdı. Никто другой не стал бы бить столько раз.
Ne kadar asil bir şekilde zerafetle büyümüş ve yararlı bir vatandaş olmuştu. Как благородно он стремился к лучшему, чтобы стать полезным членом общества.
Kışı geçirmeye yetecek kadar olması lazım tankta. В баке должно хватить до конца зимы.
Erkekler de dinliyor, bir yandan ne kadar cephane depolayacaklarını düşünerek. А они слушают. Слушают и думают, сколько им понадобится патронов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.