Sentence examples of "kadar şaşırtıcı" in Turkish

<>
Peki bu ne kadar şaşırtıcı? Ну и что тут удивительного?
O kadar şaşırtıcı mı? Разве это так удивительно?
Onlara ne kadar şaşırtıcı biri olduğunu söylemek bir zevk. Мне в радость рассказывать им, какая ты замечательная.
Ne kadar şaşırtıcı, sarhoşsun. Как удивительно, ты пьян.
Bu kadar çok insanın kanser olması şaşırtıcı değil mi? Разве не поразительно, сколько много людей болеют раком?
Havada uçarken o kadar zaman geçirdiğini düşününce bu çok şaşırtıcı. Это удивительно, учитывая сколько времени ты провела в воздухе.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Bu senin için baya şaşırtıcı olabilir Komutan. Вряд ли это вас так уж удивляет.
Bir İngiliz vatandaşı ve futbol taraftarı olarak, dünyanın her köşesinde kitlesel olan futbola nispeten Filipinler'de basketbolun bu kadar rağbet gördüğü konusunda her zaman şaşmışımdır. Как англичанин и фанат футбола, я всегда немного удивлялся, почему баскетбол настолько здесь популярен, в отличие от футбола, который широко распространён в остальной части мира.
Noel ağacı satma konusunda Yahudi bir dev için şaşırtıcı bir yeteneğim vardı. Для гиганта-еврея, у меня обнаружился удивительный талант для продажи рождественских елок.
Bazıları üniformalı insanlardan o kadar korkuyor ki bilmediği şeyleri bile itiraf ediyor. Другие настолько боятся людей в униформе, что они признаются в чем угодно.
Bak, sadece bir şaşırtıcı albüm yaptı. Послушай, он написал один удивительный альбом.
Karayip dili, örneğin, sorgulamadan kabul ettiğimiz İrlanda ve İskoç dili kadar belirgin ve kolayca anlaşılabilir bir dildir. Я не пишу в блог на постоянной основе, однако мне было важно начать его, чтобы сделать писательство центральной частью моей жизни.
Açık hava işi yapan bir adam için şaşırtıcı bir şekilde nazikçe sarılıyor. Для мужчины, работающего на улице, у него удивительно нежное объятие.
Katılımcılar $, 000'a kadar bursa başvurabileceklerdir. Заявители имеют право получить грант в сумме до долларов США.
Aynı bölgede, şaşırtıcı derecede iyi şekilde korunmuş devasa bir yırtıcının neredeyse eksiksiz bir iskeleti çıkarılmıştır. В том же регионе был обнаружен почти полный скелет огромного хищника, сохранившийся на удивление хорошо.
Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor. Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах.
Şaşırtıcı olarak, hemşirelerden hiç biri seninkini yapmak için gönüllü olmadı. Удивительно, но никто из медсестёр не вызвался сделать укол тебе.
Geniş çaptaki protestolar, yürüyüşün sonunda polis kuvveti ile çatışmalar başlayana kadar olaysız geçti. Массовый протест проходил мирно до конца марша, когда имели место столкновения с полицией.
Bu şaşırtıcı, gerçekten. Это удивительно, вообще-то.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.