Sentence examples of "kalan zamanında" in Turkish
Gününün yarısını bedava avukatlık işleri yaparak geçiriyor. Kalan zamanında da çeşitli hayır işleri yapıyor.
Полдня она работает в частной клинике, а оставшееся время посвящено различным волонтерским работам.
Birisine sadece dakikaya orada olacağını söylersin ama evden daha yeni çıkmışsındır ve aslında zamanında orada olamayacaksındır.
Когда вы говорите кому - нибудь по телефону, что будете через пять минут, хотя знаете, что только что вышли из дома и точно не появитесь в ближайшее время;)
Yıldızın çekirdeğinde gitgide daha çok demir birikmeye başlar ta ki neredeyse arta kalan tüm yakıt tükenene kadar.
Все больше и больше железа появляется в ядре звезды, пока почти все оставшееся топливо не иссякнет.
Evet, ben kliniği açık tutmaya devam ettim ve geri kalan zamanımı Rob ile takılarak geçirdim.
Ага. Да. Я получил клинику и работу, и оставшееся время мы с Робом ошивались там.
İşte bu yüzden, kalan bütün Federasyon gezegenlerini yok edeceğim. Sizinkinden başlayarak.
Поэтому я собираюсь уничтожить все оставшиеся планеты Федерации, начиная с твоей.
İşletme müdürü kirasını her ay zamanında yatırıyor.
Его поверенный присылает плату каждый месяц вовремя.
Kalan hisseleri almayı ve bankayı bir refah lokomotifine dönüştürmeyi teklif ediyorum.
Я предлагаю скупить оставшиеся акции и превратить банк в двигатель благополучия.
Kız arkadaşınla aranı düzeltmek için tam zamanında geleceğim.
Я вернусь вовремя, чтобы помочь твоей подружке.
Bir şekilde, daha önce yaptığı testlerden kalan deliller hâlâ duruyordu.
Отчего-то, у неё всё ещё остались улики после предыдущих анализов.
Hayatta kalan üç kişiyi kahramanımız Sam Denning kurtarmış olcak.
Будут три выживших, спасенных нашим героическим Капитаном Деннингом.
Kocamın yeni omlet tarifimi denemesi için tam zamanında evde olacağına dair hiçbir zaman en ufak bir şüphem olmadı.
Я никогда не сомневалась, что мой муж будет дома вовремя, чтобы попробовать омлет по новому рецепту.
"Lakin masanın çok ötesindeki doktor zamanında yetişemedi."
"Но сидящий далеко доктор не поспел вовремя".
Önceden kalan tavuk ve sandviçler için rozbif var.
В холодильнике остатки курицы и ростбиф для сэндвичей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert