Sentence examples of "kilit noktası" in Turkish

<>
Bunda kilit noktası, sadece "Kirstie" deyip durmak. Ключ к этому - просто всегда говорить "Кёрсти".
Köpek komuta merkezine hoş geldin, bütün operasyonun kilit noktası. Добро пожаловать в Собачий штаб - ядро всей нашей организации.
Biliyorum bana bir eşya gibi verildin. İkimizin de acı bir şaka sandığımız olayın kilit noktası bu. Я знаю, тебя передали мне, как предмет концовка, которая казалась нам жестокой шуткой.
Tüm bu örtbasın kilit noktası bu! Это ключ, который всё раскрывает.
Evlat vermenin kilit noktası ebeveynlerin onayı. Ключ этих усыновлений - родительское согласие.
Tungsten, bütün elementler içinde en yüksek erime noktası olan elementtir. У вольфрама по сравнению с другими элементами самая высокая точка плавления.
Beni günlüğüm kilit altında. Мой ежедневник под замком.
Herkesin bir zayıf noktası vardır. Слабое место у всех есть.
Beni kilit altında tutmaya çalışman anlamsız. Anahtar yok ki. Бесполезно пытаться запереть меня, здесь нет никаких ключей.
Trenton, Philadelphia'ya bir saldırı için başlangıç noktası olarak hazırlanıyordu. Трентон должен был стать отправным пунктом для нападения на Филадельфию.
Bir alarm şirketini ara ve gerçek kilit istediğini söyle. Позвони в любую охранную компанию и закажи новые замки.
Janice'in zayıf noktası ne olabilir sence? А у Дженис какое слабое место?
Ve malzeme dolabım için bir kilit. И замок на ящик с посудой.
Obezlerin, yalancıların, sarhoş sürücülerin, Ohio State destekçilerinin ortak noktası ne? Патологическая ложь, пьянство, голосование за Буша, что между ними общего?
Kapıdaki kilit çok büyük. На двери большой замок.
Bir referans noktası oluşturmalıyım. Мне нужна точка отсчета.
Bir tür manyetik kilit. Похоже на магнитный замок.
Yüzyıllar boyunca dünya tarihinde dönüm noktası oluşturmuş eşi benzeri görülmedik karşılaşmalar olmuştur. Всякий раз их встреча представляет собой важный поворотный пункт в мировой истории.
Silahlarını ellerinden alıp, onları kilit altına almalıyız. Мы должны запереть их и забрать их оружия.
Zayıf noktası da bu. Это его слабое место.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.