Sentence examples of "kolay" in Turkish

<>
Adam böceklerle dolu bu yüzden ölüm zamanını bulmak kolay olabilir. Он кишит насекомыми, так что время смерти определить легко.
Bir insanın hayatını tehlikeye atması kolay değil özellikle de nedeni iyi bilmiyorsa. Не так просто рисковать жизнью, не понимая, зачем это нужно.
Gerçek bir insandan kimlik yaratmak daha kolay. Проще создавать личность на основе реального человека.
Aslında beklediğimden kolay oldu. İyi bir çocuk olduğu ortaya çıktı. Öpüştük, barıştık. Это легче, чем я мог бы подумать потому что он хороший парень.
Gibbs'ten sizi aramasını istemek kolay olmadı, Dr. Mallard. Было нелегко просить Гиббса позвонить вам, доктор Маллард.
Bir googolplex sayısı yazmaya başladık ama hiç kolay değildi. Мы начали записывать гуголплекс, но это оказалось непросто.
Kolay para peşinde koşmayı bırak ve hayatın için bir şey üret. Прекрати делать лёгкие деньги и сделай что-нибудь стоящее со своей жизнью.
Beni öldürmek kolay değil ama yapılabilir. Убить меня сложно, но можно.
Öyle görünüyor ki, kolay öldürülemeyen tek melez sen değilsin. Оказывается, ты не единственный полукровка, которого трудно убить.
Kolay hedef ama nişancı onu es geçmiş. Легкая мишень, однако стрелок пропускает его.
Bu yüzden sana kolay bir soru soracağım. Поэтому я задам тебе очень простой вопрос.
Ama zaten o kolay şeyleri hiç sevmezdi. Но она никогда не любила простые решения.
Sosyal ağlar şüphelinin kurbanlarını hedef alması için kolay bir yol. Социальные сети - легкий способ для преступника найти себе жертву.
Dişi onları çağırıyor ama, bu dik yamaç ilk adımlarını atmak için hiç kolay bir yer değil. Самка зовет их, Но этот крутой наклон - не самое легкое место для их первых шагов.
Bu da Renovation Warehouse için yaklaşık dokuz milyon dolar kolay para demektir. Это принесло "Renovation Warehouse" ровным счетом девять миллионов легкой прибыли.
Ona yardım etmeye çalıştık, ve onun için kolay işler bulduk. Мы пытались ему помочь, и подыскать ему более легкую работу.
Kutsal baba, senin de bildiğin gibi hayat bizim için kolay değil. Отец наш небесный, как ты знаешь, жизнь у нас нелегкая.
Molly benim için çok kolay bir şey yapmanı ve nedenini sormamanı istiyorum. Молли, сделай для меня кое-что очень простое, не спрашивая зачем.
Ve ilk olarak kolay yolu deneyelim. И попробуем сначала действовать простым способом.
Bunu söylemenin kolay yolu yok, o yüzden direkt söylüyorum. Не так просто об этом говорить, поэтому я скажу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.