Sentence examples of "konusunda uyarmıştım" in Turkish

<>
Seni Moira Queen'i hafife almaman konusunda uyarmıştım. Я тебя предупреждал не недооценивать Мойру Куин.
Sizi bunun hakkında ve bir şeyler yapmamız gerektiği konusunda uyarmıştım! Я предупреждал Вас и говорил, что следует принять меры!
Kız konusunda seni uyarmıştım! Я предупреждал насчет девчонки.
Wikipedia konusunda seni uyarmıştım. Я предупреждал насчет Википедии.
yılı aşkın bir ayrımın ardından Küba ile diplomatik ilişkilerin devamı konusunda ABD Başkanı Barack Obama'nın şaşırtan bildirisi adadaki birçok Kübalı ve uluslararası topluluklar tarafından iyi karşılandı. Эта статья является частью нашей специальной рубрики "Куба - США: новое начало".
Seni çok önceden uyarmıştım. Я ведь тебя предупреждал.
Ancak kızın ve annesinin "uygunsuz" kıyafet açısından uyarılıp uyarılmadığı konusunda sessiz kalıyorlar. Но они умолчали о том, обратили ли именно они внимание девушки и её матери на "неприличный" наряд.
İyiyim. Thomas, merdivenlerden hızlı inmemen konusunda seni uyarmıştım. Томас, я предупреждала, не бегай по лестницам.
Neler olacağı konusunda çok farklı bazı görüşler mevcut. Есть противоположные мнения о том, что произойдет.
Onları bu konuda uyarmıştım. Я об этом предупреждал.
Hım, güzel, tablolar hakkında konuşuyorsunuz. Lacivert konusunda haklıydın. Говоря о картинах, ты был прав насчет ультрамаринового синего.
Bu iş kişisel diye uyarmıştım seni. Я предупреждала, что это личное.
Claire, Ethan konusunda yalan attığını söyledi. Клэр рассказала про твоё вранье насчет Итана.
Seni uyarmıştım Yüce Dalek. Я предупреждал, верховный.
Açıkçası istihbarat komitesinin Arthur ve onun eylemleri konusunda ciddi şüpheleri var. У комитета по расследованию дурные предчувствия насчёт Артура и его действий.
Seni daha önce uyarmıştım. Я уже предупреждал тебя.
Kapı konusunda da çok özür diliyorum. И мне очень жаль насчет двери.
Bu konuda seni uyarmıştım evlat. Я предупреждал тебя, парень.
Arkadaş konusunda sadece şaka yapıyordu. Это она пошутила насчет друзей.
Bununla böbürlenmek istemiyorum ancak seni fazlasıyla uyarmıştım. Ненавижу злорадствовать, но я же говорил.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.