Sentence examples of "korkmuş durumda" in Turkish

<>
İnsanlar zaten korkmuş durumda. Люди и так напуганы.
Oğlum orada bir yerde muhtemelen sarhoş ve korkmuş durumda ve ben onu bulmalıyım. Мой сын внутри возможно пьяный и испуганный, и я должна найти его.
Jordan dışarıda bir yerdeyse büyük ihtimalle yaralı ve korkmuş durumda. Если Джордан выбрался оттуда, наверняка он ранен и один.
Ama cehennemin yarısı korkmuş durumda efendim. Не будь половина Ада в ужасе.
Tayvan'da aktif durumda üç nükleer güç santrali bulunmaktadır ve bunlardan ikisi başkent Taipei'ye çok yakın. Тайвань может похвастаться тремя действующими атомными электростанциями, причем две из них расположены в непосредственной близости к столице, Тайбэю.
Miranda, ben hayal kırıklığı babam o kadar korkmuş hatırlıyorum. Миранда, я помню, как боялась разочаровать своего папу.
Şehir mezarlığa dönmüş durumda. Город сейчас напоминает кладбище.
Kendilerini sahipsiz ve korkmuş hissediyorlar. Все они бесплотны и напуганы.
İyi durumda bir makineli tüfek. Один пулемёт в хорошем состоянии.
Kız arkadaşın korkmuş görünüyor. Твоя подружка выглядит испуганной.
Hisse senedi ne durumda? Что сейчас с акциями?
Ben korkmuş bir çocuktum! Я был испуганным ребёнком!
Aşırı derecede kırılgan durumda. Ее состояние чрезвычайно хрупкое.
Ne yani ben korkmuş küçük bir fare miyim? Что, думаешь, я напуганная маленькая мышка?
Bu durumda gerizekalı olan nasıl ben oluyorum tam emin değilim. Не уверен, что именно я тупица при таком раскладе.
Çünkü bu gece babamın Blackwell'e bakışları onu daha önce hiç bu kadar korkmuş bir hâlde görmemiştim. Когда мой отец смотрел на Блэквелла сегодня - я никогда еще не видел его таким напуганным.
Kaçmaya çalışabilirsiniz, ama şu durumda üç blok öteye gidemezsiniz. Можете попытаться, но в таком состоянии далеко не уйдёте.
Bu da tam Curtis'in, korkmuş iş arkadaşımın, yaptığı şeydi... Именно это Кертис мой испуганный коллега, и делал, когда...
Pekala bu durumda birkaç şeyi de paket yaptıracağız. Отлично, тогда мы что-нибудь возьмем с собой.
Şimdi durmadan onu korkmuş ve çaresiz halde görüyorum. А теперь я чувствую его испуг и отчаяние.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.