Sentence examples of "listesini" in Turkish

<>
Bu müşteri listesini nasıl ele geçiririz? Как мы сможем получить список клиентов?
En boktan şeylerin bir listesini yapın, hepsi hayatın içinde yaşanır. Составьте список всех дерьмовых вещей - всё это входит в жизнь.
Kiera benden Eldridge'in kliniğindeki çalışan ve hastaların bir listesini istemişti. Кира попросила меня составить список работников и пациентов клиники Элдриджа.
Şimdiki ve eski çalışanların bir listesini yapıyor. над составлением списка нынешних и бывших сотрудников.
Aynen öyle görünüyor. İlk olay olduğunda Northam Kadavra Laboratuarına erişim hakkı olan öğrencilerin listesini inceliyorum. Я раздаю списки студентов, имевших доступ к анатомической лаборатории, когда случился первый инцидент.
Katherine'in olası yaşadığı yerlerin listesini çalan sensin. Ведь это ты украла список адресов Кэтрин.
MTB bana bölgedeki kayıtlı gri, açık mavi ve gümüş renkteki kamyonetlerin listesini gönderdi. Из автоинспекции прислали список всех серых, голубых серебристых грузовиков, зарегистрированных в округе.
Oren Mallory'nin bize verdiği hasta kayıtlarından hastaların listesini çıkarıyordum. Я проверила список пациентов, который дал Орен Мэллори.
Ama çalışmazsan o zaman sanırım Seattle'daki bankanın bir listesini alıp en iyisini umarak tek tek ziyaret etmeye başlarsın. Но тебе нужно получить список всех банков в Сиэтле и ходить во все подряд, надеясь на лучшее.
Bana şu soygun saatlerinin listesini ver. Дай мне список с датами ограблений.
Hediye listesini o kaybetti, ben değil. Это она потеряла список, не я.
Dün bana hayır kurumlarının listesini vermiştin ya... Вчера ты дал мне список благотворительных организаций.
Eksiklerimi tamamlayıp yeni doğan çocukların listesini alacağım. Пополнить припасы - забрать список новых детей.
Ben de profile uyan seks suçlularının listesini yapacağım. Я составлю список сексуальных преступников, соответствующих профилю.
Şimdi bak ne diyeceğim neden Nilaa'nın pozisyonu için uygun adayların bir listesini yapmıyoruz biliyorsun iyice düşünmen için. Так что скажу, я составлю список людей для замены Нилы, но решать конечно же тебе.
Washington, resmi olmayan gizli görevlerde çalışan her ajanın bir listesini çıkarmıştı. В Вашингтоне есть главный список агентов, которые неофициально работают под прикрытием.
Mahkeme için potansiyel adayların bir listesini oluşturmaya başla. Начни составлять список возможных кандидатов на место судьи.
Konuk listesini sınırlı tutmalıyız çünkü herkes gelmek isteyecek. - Evet. Наверное, нужно будет ограничить список гостей, все захотят прийти.
Sana yardimci olabilecek kitaplarin bir listesini de ekledim oraya. Я добавил список книг, которые могут тебе помочь.
Sherlock ölen çocukların ailelerinin listesini gönderdi. Шерлок прислал список родителей погибших детей.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.