Sentence examples of "mükemmel şekilde" in Turkish

<>
Bedeninin ağırlığı oturduğu yere mükemmel şekilde yayılmış. Вес его тела идеально распределен по сидению.
Benim hayallerimi mükemmel şekilde çizdin. Вы великолепно нарисовали мой сон.
Sonra bir sefer olta kamışı mükemmel şekilde gerildi. И потом неожиданно, удочка погрузилась просто идеально.
İmzamı mükemmel şekilde taklit etti. Он идеально подделал мою подпись.
Ve tabi ki dövmelerin-- hepsi mükemmel şekilde gangster işi, ve tamamı nerdeyse aynı zamanda yapılmış. И ещё ваши татуировки. Все из себя такие бандитские, но все сделаны в одно время.
Bizler gayet mükemmel şekilde 'psikiyatrist' diyebiliyoruz. Мы способны нормально произнести слово "психолог".
Çünkü eminim Karev ilk gastroskopini mükemmel şekilde idare edecektir. Доктор Карев будет отличным наставником для Вашей первой гастроскопии.
Üç adet kara merkezli deprem, her biri gelen tsunaminin Pakistan kıyılarına çarpmasını önlemek için mükemmel şekilde zamanlanmış. Три наземных землятресения, каждое прекрасно рассчитано по времени чтобы остановить массивные приливные волны от колеблющегося пакистанского побережья.
En azından 1889'da Dünya Şampiyonu Wilhelm Steinitz'in konuyu ele almasından bu yana, mükemmel şekilde oynanmış bir oyunun beraberlikle sona ereceğine ilişkin güçlü bir fikir birliği vardır. Примерно в 1889 году, когда чемпион мира Вильгельм Стейниц рассматривал этот вопрос, преобладающим мнением было то, что идеально сыгранная игра закончилась бы вничью.
Bir sanat eylemi olarak mükemmel, açıklamaya ihtiyaç yok. Как акт искусства - практически безупречно, не нужны никакие пояснения.
Ya, sanırım bazı insanlar bu şekilde şeylere karşı çok hassaslar. Да, полагаю, некоторые люди слишком чувствительны к таким вещам.
Mükemmel bir toplum olur. Это просто идеальное общество.
Yaraları en iyi şekilde sarmaya çalış. Onları başka bir yerde tedavi etmemiz lazım. Заткните раны, как можете, но лечить их нам придется где-то еще.
Mükemmel bir saklanma yeri. Лучшее место для укрытия.
Bence iblisin Heather'ın içinden çıkmış olması mümkün. Bir şekilde Melissa'nın içine girmiş. Valizde ne var? Думаю, вполне возможно, что демон выбрался из Хэзер и смог проникнуть в Мелиссу.
Mantar için mükemmel bir ortam yaratır. Это создает совершенный мир для грибка.
Arkadaşlarını bu şekilde karşılamak gibi pis bir alışkanlığın var. У тебя дурная привычка встречать своих друзей вот так.
Dünya bu kadar mükemmel olsaydı evet, ama maalesef hassas hiyerarşik sorunlar var. Ну, в идеальном мире, но есть определенные щепетильные, иерархические вопросы.
Bir şekilde buralarda dolaşabiliyor Harold! Kasap mı? Представь, Гарольд, этот негодяй как-то выбрался!
Onun için mükemmel bir hale gelmek-- kusursuz kilo, kusursuz görünüş. Старались быть идеальной для него - идеальный вес, идеальный вид.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.