Sentence examples of "oda" in Turkish
Translations:
all47
комната14
комнату10
комнате5
комнаты4
номер4
сосед2
кабинет1
комнат1
места1
место1
палаты1
соседа1
соседка1
соседом1
Bu oda korunmalı, bu nedenle üs teknolojisinin herhangi bir parçası etkilenmeyecek.
Эта комната экранирована, так что это не повлияет на оборудование базы.
Özgürce dolaşabileceğin tek yer bu büyük evdeki, bu oda.
И во всём доме ты свободна лишь в этой комнате.
Daha iyi hissediyor musun yoksa oda bakmaya devam edecek misin?
Чувствуешь себя лучше, или нам нужно продолжать осматривать комнаты?
Oda arkadaşım ekonomik tahmin için de kullanılabileceğini keşfetti.
Мой сосед предложил использовать его для экономических прогнозов.
Bir oda için cinayet bile işlerim derken ciddiydim, paylaşmaya bile razıyım.
Я говорила, что могу убить за личный кабинет, даже друга.
Andy, çocuklarım ve arkadaşları için oda hazırlayabilir misin?
организуешь пару комнат для моих детей и их друзей?
Çimento zemin, çelik çubuklar, koşmaları için oda yok, oynamaları için birşey yok..
Бетонный пол, стальные решетки, нет места для пробежек, не с чем развлечься...
Ezra'nın çalışmak için sessizliğe ihtiyacı vardı, ben de bir oda tuttum.
Эзре нужно было тихое место для работы, поэтому я забронировала номер.
Yaklaşık yıl önce oda arkadaşımın erkek kardeşinin en iyi arkadaşıyla çıkıyordun.
Ты встречалась с лучшим другом брата моего соседа около лет назад.
Mary'nin oda arkadaşı bize müşteri listesinin bir kopyasını verdi.
Итак, соседка Мэри дала нам список её клиентов.
Peder Joe burada oda arkadaşlarıyla gönüllü olarak kalıyor.
Отец Джо живет здесь добровольно со своим соседом.
"Sadece biz ve bu oda, ne kadar sürerse sürsün?"
"Только мы и эта комната, так долго, как потребуется"
Bir karışıklık olmuş. Kartımı al ve bize bir oda ver. Parayı buradan çekersin.
Так, возникла небольшая путаница, возьмите мою кредитку и дайте нам комнату.
Yeni oda da bıraktığım bazı malzemeleri almak için geldim.
Я пришел забрать инструменты, оставил их в комнате.
Jamie, sen en iyi oda arkadaşısın ayrıca tanıdığım en iyi arkadaş.
Хайме, ты - лучший сосед и лучший друг в моей жизни.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert