Sentence examples of "olduğuna inanıyor" in Turkish

<>
Kadeh'in gerçekten var olduğuna inanıyor musun? Ты веришь, что Грааль существует?
Bir rahibin böylesine kutsal bir gücü olduğuna inanıyor musun? Как ты думаешь, священник имеет такую божественную власть?
Bunun doğru olduğuna inanıyor musun gerçekten? И вы думаете, это правда.
Açıkçası bunun bir cevap olduğuna inanıyor musun? Ты правда думаешь, что это ответ?
Avery bunun Zodiac'ın ilk kurbanı olduğuna inanıyor. - Ne? Это была, по мнению Эйвери, первая жертва Зодиака.
Herkes için tek bir mükemmel eş olduğuna inanıyor musun? Ты веришь, что у каждого есть своя половинка?
Ve birçok kişi de cadıların var olduğuna inanıyor. И многие поспорят, что ведьмы вообще есть.
Soren, Metal Gaga'nın gerçekten de var olduğuna inanıyor musun? Сорен, ты правда думаешь, что Железный клюв существует?
Onun bir aziz olduğuna inanıyor olmalısın. Конечно, считаешь ее святой Хуаной.
Ama bunun yeterince büyük olduğuna inanıyor musun? И вы думаете, что этого хватит?
Artık bunun bir hata olduğuna inanıyor musun? Ты не думаешь, что это неправильно?
Burası Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı bir özel yönetim bölgesidir. Ki bizimkiler bilinç kaybından Çin'in sorumlu olduğuna inanıyor. Это суверенная территория коммунистического Китая, страны, которая, согласно нашим убеждениям, ответственна за затмение.
Prefontaine, bunun kendisi olduğuna inanıyor. Префонтейн считает, что это он.
Bunun ilk yetişkinliğe kabul törenim olduğuna inanıyor musunuz? Можешь поверить, что это моя первая бар-мицва?
Cahill, Vargas'ın polislerle bir anlaşması olduğuna inanıyor. Кэхилл считает, что у Варгаса есть продажный коп.
Masum olduğuna inanıyor musun, John? Evet. Ты веришь, что он невиновен, Джон?
Ama çoğu insan kötü şeyler yapmamız için aklımızı çelen bir şeytan olduğuna inanıyor. Большинство людей уверены, что существует дьявол, толкающий нас на злые поступки.
Galler'de başı boş dolaşan vampirler ve kurt adamlar olduğuna inanıyor. Она верит, что по Уэльсу разгуливают вампиры и оборотни.
Bay Harker, hayatınızın büyük bir tehlike altında olduğuna inanıyor. Мистер Харкер полагает, что Ваша жизнь в большой опасности.
Mars, Ganymede'nin sadece bir "vekil-savaş" olduğuna inanıyor. Марс считает, что может вести на Ганимеде опосредованную войну.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.