Sentence examples of "olduğuna inanıyoruz" in Turkish

<>
Özgürlüklerimizi savunmak amacıyla bu uluslararası harekete katılıyoruz çünkü bu prensiplerin uğruna savaşmaya değer olduğuna inanıyoruz. Мы присоединяемся к международному движению за защиту наших свобод, потому что мы верим, что они стоят того, чтобы за них боролись.
Gibson'un CIA eliyle oluşturulan gizli bir ölüm mangası ile bir ilgisi olduğuna inanıyoruz. Мы считаем, что Гибсон был вовлечен в создание секретного батальона смерти ЦРУ.
Bunun bir korsan NID operasyonu olduğuna inanıyoruz. Мы полагаем, что это операция NID.
Homoseksüelliğin tedavi edilebilir bir şey olduğuna inanıyoruz. Мы верим, что гомосексуализм можно вылечить.
Onun çok önemli bir varlık olduğuna inanıyoruz. Она может оказаться очень полезной для нас.
Biz, vücuttaki bir ağrının sebebinin o bölgeyle olan bir iletişim kopukluğu olduğuna inanıyoruz. Мы верим, что любая боль в теле вызвана недостатком общения с этой зоной.
Hala bazılarımız rüşveti yenmek için çaba sarf ediyoruz ve bunun mümkün olduğuna inanıyoruz. Но некоторые из нас все еще борются с коррупцией и надеются ее победить.
Bu İHA'ların Margot Al-Harazi tarafından ele geçirildiğine inanıyoruz. Мы считаем, что сейчас они под управлением Марго Аль-Харази.
Robot olduğuna inanamıyorum. - Gerçek gibi. Поверить не могу, что она робот.
Biz "neye" inanıyoruz? А во что мы верим?
Onun bir işitme cihazı olduğuna emin misin? Ты уверен, что это слуховой аппарат?
Bu çocukların oğlan çocuklarını hedef alan imtiyazlı bir suçlu tarafından kaçırıldığına inanıyoruz. Мы полагаем, что этих детей похитил преступник, специализирующийся на подростках.
Ayrıca, Pasifik Okyanusu'nun altında konuşlanmış doktorlar olduğuna ve özel konuşmalarını radio yayınlarıyla dinleldiklerine inanıyor. Она также думает, что есть доктора под Тихим океаном, Слушающие радиопередачи её разговоров.
Ajan Simmons'ın açığa çıktığına ve bir SYM ile değiştirildiğine inanıyoruz. Мы полагаем, что агента Симмонс скомпрометировали и заменили ЛДМ.
Bunun Belediye Başkanı'nın oğlu olduğuna inanabiliyor musun? Можешь поверить, что он сын мэра?
Ortağımla ben şuna inanıyoruz: Eğer makinelerin daha çok insan gibi olmasını istiyorsak onlara insani tecrübeler kazandırmalıyız. Мы с партнёрами считаем, что, для придания человечности машинам, нужно обеспечить им человеческий опыт.
Uzak ve dağlık bir bölgede olduğuna ve telefonuma bu yüzden cevap veremediğine ikna ettim kendimi artık. Я даже убедила себя, что он в каком-то отдаленном горном регионе, где нет связи.
Toplu eylemlere ve dünyayı daha iyi bir yer yapmaya inanıyoruz. Мы верим в общественные действия и желания сделать мир лучше.
Neden aklı başında her insanın imkansız olduğunu bildiği bir şeyin doğru olduğuna inandınız? Почему вы хотели верить в то, что любой здравомыслящий человек сочтёт невозможным.
Onların, Okampa'lıların yanında olduklarına, inanıyoruz. Мы думаем, что они могут быть у окампа.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.