Sentence examples of "riskini almak" in Turkish

<>
Ona göre, neredeyse kesin olan ölüm riskini almak, hapishaneye dönmekten daha iyiydi. Для нее было лучше рискнуть и почти наверняка умереть, чем вернуться в тюрьму.
Hayır. Şirketim tarifi almak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor. Моя компания хочет сделать все, чтобы получить рецепт.
Bu boğulma riskini arttırır. Это повышает риск асфиксии.
Yeni oda da bıraktığım bazı malzemeleri almak için geldim. Я пришел забрать инструменты, оставил их в комнате.
Bekleme riskini göze alamam. Не могу так рисковать.
Birisi dükkânı almak istiyor. Кто-то хочет купить магазин.
Bu yüzden sana gelme riskini aldım, askerler beni beklerken bile. Поэтому я рискнул прийти к тебе, даже когда войска повсюду.
Biz sadece kardeşimizi almak istiyoruz. Мы просто хотим вернуть брата.
Ama birilerinin hala yaşadığını öğrenmesi riskini göze alamazdı. Но он не может рисковать и обнаружить себя.
Hala organlarını almak istiyor musun? Ещё хотите забрать его органы?
Ve çalışmalar gösteriyor ki yürümek kalp rahatsızlıkları riskini %31 oranında azaltıyor. И исследования показали, что ходьба снижает риск сердечно-сосудистых заболеваний на%.
Dr. Healy'i sorgulamanızdan önce ara almak ister misiniz? Хотите ли взять перерыв перед допросом доктора Хили?
Bir de boğulma riskini ekle. А еще - рискуешь утонуть.
Dün bir paket bırakmıştım. Onu almak istiyorum. Tabii ki bay Tate. Я вчера оставил у вас свёрток и хотел бы его забрать.
Şimdi al şu lanet olasıca şırıngayı. Onaylanmamış bir hava kabarcığını araman için adamın kalbini bıçaklama riskini göze alamam.. Я не могу так рисковать, чтобы ты пробивал шприцом его сердце, в поисках непонятного пузырька воздуха!
Benim cep telefonu almak zorunda. Мне нужно взять мой мобильный..
Siz fark etmeden pencereden çıkabilirdim, ama yakalanma riskini göze aldım. Я мог бы уйти через окно незаметно, но рискнул показаться.
İçecek birşeyler almak istiyorum. Я хочу купить выпить.
Beni daha fazla insanın tanıması riskini göze alamayız. Нельзя, чтобы обо мне узнал кто-то ещё.
En kısa sürede Varşova'yı geri almak için endişeliyim. Я хочу вернуться в Варшаву как можно скорее.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.