Sentence examples of "söylememe izin" in Turkish

<>
Lütfen, Gene'e selam söylediğini söylememe izin ver. Можно, я передам Джину привет от тебя?
Bir şey söylememe izin ver. O adam on yıldır müvekkilim. Позволь заметить, этот парень уже более лет мой клиент.
Sana nerede kaybolduklarını söylememe izin ver. Позвольте рассказать, где они пропали.
Şöyle söylememe izin ver: Давай поставим вопрос так:
Ona kim olduğumu söylememe izin verseydin, tabii. Если только ты позволишь сказать ей кто я.
Sana söylememe izin yok. Мне нельзя этого говорить.
Örgüte hizmet etmenin bir şeref olduğunu söylememe izin verin. Позвольте сказать, какой честью было служить этой организации.
Hakaret içerikli bir şey söylemeden önce benim çok ciddi bir Katolik olduğumu söylememe izin ver. Пока ты не сказала что-то обидное, позволь предупредить тебя, что я ярый католик.
Bir şey daha söylememe izin ver. И я хочу сказать еще кое-что.
Oh, sana birşey söylememe izin ver. Ох. - Я тебе кое-что скажу.
Benim söylememe izin verir misiniz? Вы позволите мне передать новости?
Bize neyin lazım olmadığını söylememe izin ver. Позволь сказать, что не нужно нам.
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi. В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
Tabii bunu benim söylememe gerek yok. Но не мне вам это говорить.
Laneti kırmam için yapmam gereken büyüyü gerçekleştirmeme ruhlar izin vermeyecektir. Духи не позволят мне колдовать, я должна снять проклятие.
Beni tanıyanlar için bundan fazlasını söylememe gerek yok. И я знаю больше, чем могу сказать.
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Bunun ne kadar mühim olduğunu söylememe gerek yok. Тебе не нужно напоминать, насколько это важно.
Sen de herşeyin onunla ölmesine izin mi verdin? Ты позволишь всему этому умереть вместе с ней?
Size kaç hayvan öldürdüğümü söylememe imkan yok. Невозможно сказать, сколько животных я убил.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.