Sentence examples of "sürpriz bir" in Turkish

<>
Irak Savaşı kahramanı Tommy Riordan'ın hikâyesi sürpriz bir şekilde tersine döndü. Удивительный поворот произошел в истории героя иракской войны, Томми Риордана.
Düşmanı gafil avlayıp sürpriz bir atak yapmak istiyorlardı. Они хотели обмануть противника и нанести внезапную атаку.
Biliyorum, bu sürpriz bir gelişme oldu... Да, я знаю, это неожиданно.
Ben de onu sürpriz bir ziyaret yapabilirim diye düşündüm ve Gareth'i de getirdim. Я думал, что я увижусь с ней, поэтому привёз ей черепаху.
Dün kocası sürpriz bir ziyarette bulundu.. Вчера её муж нанёс неожиданный визит.
yılında Mısır ve Suriye, İsrail'e sürpriz bir saldırı gerçekleştirdi. В году Сирия с Египтом организовали неожиданную атаку на Израиль.
Ayrıca sürpriz bir dil sarkmasına karşı her an tetikte olmalıyız. И всегда нужно быть начеку, не допуская размыкания губ.
Sürpriz bir şekilde, o sonbaharın büyük hiti, bir ilk kitap olacaktı. Ко всеобщему удивлению, это был первый роман, ставший большим хитом осенью:
Zaten inanılmaz olan bir hikayede sürpriz bir gelişme yaşandı. Неожиданный поворот в уже и без того невероятной истории:
Sürpriz bir parti olduğu söyledi, bu yüzden sessiz kaldım. Он сказал, что это сюрприз, поэтому я молчала.
Clark, bu sabah Lionel Luthor'un adamlarından biri bize sürpriz bir ziyarette bulundu. Кларк, этим утром мне нанес неожиданный визит один из людей Лайонела Лютера.
Sürpriz bir sonu olduğunu söylüyorlar. Говорят, здесь неожиданный конец.
Güya sürpriz bir ziyaret olacaktı. кое-кто будет удивлен неожиданным визитом..
Jane için bir sürpriz parti düzenleyeceğim. Мы же готовим вечеринку с сюрпризом.
Sizi başka bir sürpriz bekliyor olacak. Вас будет ждать еще один сюрприз.
Doğum günü çocuğuna başka bir sürpriz. Еще один сюрприз для нашего именинника.
Etiyopyalı Bir Adamın Issız Ölümü Одинокий конец одного из самых публичных людей Эфиопии
Hoş bir sürpriz olabilir. Ты будешь приятно удивлен.
Internet'i herkesin özgürce bağlanabildiği, iletişim kurabildiği, yazabildiği, okuyabildiği, izleyebildiği, konuşabildiği, öğrenebildiği, yaratabildiği ve yenilikler icat edebildiği açık bir ağ olarak muhafaza edin. Поддержка Интернета как открытой сети, в которой всякий обладает свободой объединяться, общаться, писать, читать, смотреть, говорить, слушать, изучать, создавать и производить что - то новое.
Janet, daha fazla sürpriz istemiyorum anlaşıldı mı? И Джэнет, больше никаких сюрпризов, договорились?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.