Sentence examples of "serbest bırakmaya" in Turkish

<>
Onu serbest bırakmaya çalışıyorum. Я пытаюсь его отпустить.
Temel olarak fiziksel bir egzersizle dikkatini dağıtarak sesini serbest bırakmaya dayanıyor. Надо отвлечь себя неким физическим упражнением, дав полную свободу голосу.
Onları serbest bırakmaya çalışıyorsun. Вы пытаетесь освободить их.
Başçavuş Seo'yu serbest bırakmaya gitti. Сам пошел выпустить сержанта Со.
Sizi serbest bırakmaya geldik! Мы пришли освободить вас.
Sizi serbest bırakmaya geldim! Я пришёл освободить вас!
Bayan Miller zamanla serbest bırakıldığında, yasadışı hapse karşı dava açmakta vakit kaybetmedi. В конце концов Миллер отпустили.
Bu şeyleri arkamızda bırakmaya hazırız. Мы готовы оставить это позади.
Ellis Kane, serbest gazeteci. Эллис Кейн, свободный журналист.
Ben bağımsız bir iş adamıyım sadece iz bırakmaya çalışıyorum. Я независимый бизнесмен который просто пытается сделать свою фирму.
Sonunda Kız Kardeşler ilgilerini kaybediyorlar ve Kip serbest kalıyor. Наконец сёстры теряют интерес, и Кип может уйти.
Shane, seni bir dakika yalnız bırakmaya gelmiyor! Шейн! Я оставила тебя только на секунду.
Babasinin hatirasina sadik diger besi, serbest kalmasi için oy verecekler. Оставшиеся пять, преданные памяти его отца, проголосуют за освобождение.
Kyle, kolay olmayacak ama, her şeyi arkanda bırakmaya başlaman gerekecek. Кайл, это будет нелегко, но ты должен оставить это позади.
Yanlışlıkla enfeksiyonu serbest bıraktım. Я случайно выпустил инфекцию.
Hapiste kendimi satmayı bırakmaya karar verdim. В тюрьме я решил бросить проституцию.
Ve suçlu serbest dolaşıyor. И похититель на свободе.
Eğer ona akıl hocalığı yapıyorsa o da bir mirası bırakmaya çalışıyor olabilir. Возможно, он обучает его, чтобы вернуть долг или оставить наследие.
Polis Yardım Derneği temsilcim geliyor, size tavsiyem aklınızı başınıza alın ve onu hemen serbest bırakın. Представитель профсоюза уже едет, так что советую тебе вытащить тампон из жопы и отпустить его.
Bree Van De Kamp içkiyi bırakmaya karar verdiğinde alkolden uzak durmak için adımlık bir listesi vardı. Когда Бри Ван де Камп решила бросить пить, ее путь к трезвости состоял из шагов.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.