Sentence examples of "türlü" in Turkish

<>
Ve diğer türlü düşünüyorsan salaksın demektir ve ölümün bir salağın ölümü olarak kayıtlara geçecektir. И если ты думаешь иначе, ты дурак, и ты умрёшь дурацкой смертью.
İnsanlar seks yaparken her türlü garip şeyi söyler. Люди говорят много странного дерьма во время секса.
Bir sabah Dalton bir türlü uyanmadı. Одним утром Далтон просто не проснулся.
Acil servis doktoru olarak her türlü acil durum için eğitim aldım. Как врач скорой, я обучен оказывать все виды неотложной помощи.
Savaş arifesindeyiz ve her türlü bilgiye ihtiyacımız var. Идет война, и нам понадобится любая информация.
Freud'a göre, en az dört kişi olmak üzere her türlü cinsel eylemi kabul etmek gerekir. Фрейд как-то сказал, что в любом половом акте участвуют, как минимум, четыре человека.
Saldırıyı kınadığımı belirten bir haber yayınlattım ve saldırganların yakalanmasını sağlayacak her türlü bilgi için ödül koydum. Я выпустил пресс-релиз, где осуждаю этот акт И назначил награду за любую информацию о нападавших.
Ama yine de çıkabilecek her türlü soru için yanınızda avukat bulundurma hakkına sahipsiniz. У вас также есть право отвечать на любые вопросы только в присутствии адвоката.
Asi tehlikesinin derebeylik kanunlarına uygun ya da değil her türlü yöntemle bastırılması gerekiyor. Нужно незамедлительно сокрушить мятежников любым способом, по закону или в обход него.
Nabız gibi atan her türlü enerji formunu iletmek için donatılmış biri olursa. Если он оборудован для передачи всех форм энергии, что могут пульсировать.
Suç bizim değil, yine başımız belaya girdi. Burnumuz bir türlü boktan kurtulmuyor. "diyorsunuz. Снова не по нашей вине нас засосало в переделку, и мы не можем ничего исправить.
İstediği bilgiyi alacak ve bizi her türlü öldürecek. Они получат информацию и всё равно убьют нас.
Herakleios, muhtemelen 624'te Hüsrev'e barış teklifinde bulundu ve Pers'i istila etmek için başka türlü tehditlerde bulundu, ancak Hüsrev teklifi reddetti. Есть предположение, что в 624 году Ираклий предложил Хосрову заключить мир, угрожая в противном случае вторгнуться в Персию, но Хосров отклонил это предложение.
Rebecca'ın itiraf kasedi ve gözaltı kayıtlarının bir kopyasına ihtiyacımız var. Öbür türlü onu kefaletle dışarı çıkarmamızın yolu yok. Нам нужна копия записи с признанием и журнала с задержанием, иначе мы не вытащим её под залог.
Her türlü eğlenceye kanıt olabilecek şeyleri bulmuşlar ama Anita'yı nolu odaya bağlayan bir şey yok. Они нашли много чего интересного, но ничего, что бы связало Аниту с номером.
Zayıf insanlar bir türlü anlamıyor, değil mi Brandon? Слабые люди просто не понимают, правда, Брендон?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.