Sentence examples of "tabut içinde" in Turkish

<>
Son üç yıldır bir tabut içinde inceliyordum. Я пролежал в гробу последние три года.
Eğer gidersen, sana, tabut içinde eve gitmeyeceğinin sözünü veremem. Уйдешь сейчас, и обещаю, что домой отправишься в гробу.
Bu durum sadece morgdan hava alanına olan taşıma, gümrük formaliteleri ve tabut masraflarını aileye bırakıyor. Семье остаётся оплатить только затраты по транспортировке тела из морга в аэропорт, таможенное оформление и стоимость гроба.
İtfaiyeciler alevleri söndürdü. Bir saat içinde yangını kontrol altına almış olurlar. "Пожарные потушили огонь и проведут там контроль в течении часа.
Bu günden sonra senin olacak tek şey bir tabut. Все, что теперь принадлежит тебе - это гроб.
İşte bu çocuklar, her birinizin içinde bulunan güçtür! Это, мои друзья, внутри каждого из вас!
Tabut için boyunun ne kadar olduğunu bilmem gerek. Мне нужно знать твой рост, для гроба.
Çok nazik bir beyefendi, bir hafta içinde hazır edebileceğini söyledi. Parayı nakit istiyor. Очень вежливый мужчина сказал, что подготовит в течение недели, и берёт наличными.
Bir hizmet duyurusu tasarladım, bir tabut seçtim. Я набросала сообщение о службе, выбрала гроб.
Doğumdan sonraki saat içinde aklı ve bedeni sağlam hâlde teslim edilmeli. Он должен быть доставлен в целости в течение часов после рождения.
Boş bir tabut gömdüm. Я похоронила пустой гроб.
Haklısın, bunlar bizim kara kutumuz oldu. Her şeyimiz bunların içinde. Ты права, это наш черный ящик, там внутри всё.
Güzel film, güzel tabut. Великий фильм - неплохой гроб.
Ama yumurtanın içinde dönen harika şeyleri düşünsenize bir. Но представьте чудо, которое происходит внутри яйца.
Yanlarında bir de tabut getirmişler, efendim. У них с собой гроб, сеньор.
Çok fena batırdım. Gelecek saat içinde her şey ortaya çıkacak. Я облажалась по полной и это всплывет в течение часа.
Bunlar tabut değil mi? А разве не гробы?
Öyle, büyük ve soğuk bir mekanın içinde durmak çok rahatlatıcı... Стоишь в огромной прохладной пещере, есть в этом что-то успокаивающее.
Bu tabut pahalı görünüyor. Этот гроб выглядит дорогим.
Yumurtaların içinde ne var Rebecca? Что внутри яиц, Ребекка?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.