Sentence examples of "tahmin etmeliydim" in Turkish

<>
Ben de şöyle derim, "Bunu tahmin etmeliydim." Я буду типа: "Я должен был это предвидеть.
Bunu tahmin etmeliydim patron. Saçmalayınca huzursuz oldu. Я должен был это предвидеть, босс.
Dur tahmin edeyim, Marge mı? Позволь мне угадать? С Мардж?
Senin beş para etmez bir parazit olduğunu çok daha önceden fark etmeliydim. Мне следовало понять, каким ничтожным паразитом ты являешься, намного раньше.
Kaosun sonucu asla tahmin edilemez. Последствия хаоса никогда нельзя предугадать.
Onu yok etmeliydim ama kendimle gurur duyacak kadar aptaldım. Мне следовало уничтожить его, но гордыня обуяла меня.
Krizden kaçınmanın tek yolu, bunun olacağını tahmin etmektir dedi. Сказала, что единственный способ избежать кризис - предвидеть его.
Tamam, sizi bu davaya daha önceden dahil etmeliydim. Ладно, возможно, мне стоило привлечь вас раньше.
Bunun olacağını tahmin edecek kadar zeki birisin. Ты достаточно умна, чтобы ожидать этого.
Tamam, bu işi bir sene önce kabul etmeliydim. Да, мне следовало туда пойти ещё год назад.
Zor olan ne yapacağınızı tahmin etmekti. Сложно угадать, что будет дальше.
Bir şey başladığında, genellikle sonunun nasıl olacağını tahmin edemezsiniz. Когда что-то начинается Ты не представляешь, чем это окончится...
Doğru tahmin etsem doğru der miydin? Ты скажешь, если я угадаю?
Bay Leland, tahmin edeceğin gibi, çok huzursuz. Мистер Леланд, как ты можешь догадаться, недоволен.
O zaman tahmin etmen için önünde günün var. Отлично, у тебя есть дней попытаться понять.
O parmak hangi kötü bölgelere ellemiştir önceden, tahmin edemiyorum! Меня пугает одна мысль, где мог побывать этот палец.
Küçük kardeşin hangi kostümü seçti tahmin et. Purim * kutlaması için. Угадай, какой костюм у твоего брата был на праздник Пурим?
Dün akşam Moe'da hangi firmanın kampanyası vardı, tahmin et! Угадай, какая компания раздавала призы у Мо прошлой ночью?
Sana söyleyemem, tahmin etmen gerek. Я не могу сказать, догадайся.
Bay Crowley, Kent'ten doğru tahmin yapmamıza yardım etmek için bir deneme protokolü hazırlamasını istedim. Господин Кроули, я попросил Кента составить протокол исследований, чтобы мы угадали правильный фермент.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.